52 ülke, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği adına konuşan Yıldız, BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilen, İsrail’e silah ve mühimmat akışının durdurulması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunan ortak bir mektuba dikkat çekti.
Yıldız, “Bu girişim, Gazze ve Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının yanı sıra Lübnan ve Ortadoğu’da eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artan şiddet ve uluslararası hukukun bariz ihlalleri konusundaki derin endişemizi yansıtıyor.” dedi. New York’taki BM genel merkezinde konferans.
Başta kadın ve çocuklar olmak üzere sivillere yönelik can kayıplarını “kabul edilemez ve tahammül edilemez” olarak nitelendiren Yıldız, daha fazla gecikmenin daha geniş bir bölgesel çatışma riskini doğurabileceği konusunda uyardı.
Güvenlik Konseyi’ni harekete geçmeye çağırarak, “Sivilleri korumak, uluslararası insancıl hukukun daha fazla ciddi ihlallerini caydırmak ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları ve bölge genelindeki yasadışı işgali ve saldırıları sona erdirmek için çalışmak konusunda güçlü ve birleşik bir kararlılığa sahibiz.” dedi. “Sivilleri korumaya ve hesap verebilirliği sağlamaya yönelik somut adımlar.”
Yıldız, uluslararası topluma hızlı hareket etme çağrısında bulunurken, “Bu ağır acıların sona erdirilmesi, kapsamlı bir ateşkesin uygulanması, adil ve kalıcı barışa giden yolun yeniden tesis edilmesi, yalnızca hukuki ve insani zorunluluklar değil, aynı zamanda ahlaki yükümlülüklerdir.” dedi.
Gazze Şeridi’ndeki soykırım nedeniyle BM’nin de ciddi eleştirilere maruz kaldığını kaydeden Yıldız, şöyle konuştu: “BM Güvenlik Konseyi, Genel Sekreteri (Antonio Guterres), Genel Kurul Başkanı (Philemon Yang), BM’nin daha yaratıcı ve proaktif yollar bulmasını sağlayabilir. Bu ateşkesi sağlamak ve aynı zamanda BM’yi kurtarmak için”
Filistin’in BM elçisi Riyad Mansour, mektubu destekleyen tüm ülkelere şükranlarını sunarak, ülkelerin İsrail’in yasadışı işgalini uzatmasına ve genişletmesine olanak sağlayacak araçlar sağlamaması gerektiğini vurguladı.
“Bu (mektup), Genel Kurul’un çok sayıda ülke tarafından taleplerine yanıt veren somut ve önemli bir adımdır” dedi.
Mansour, üye devletlerin ulusal kapasitelerine göre yükümlülükleri olduğunu yineledi.
Türkiye, 52 imzacı ülkeyle birlikte 1 Kasım’da Güvenlik Konseyi’ne, İsrail’e silah ve mühimmat akışının durdurulması için derhal harekete geçilmesini talep eden ortak bir mektup gönderdi.