Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile ortak basın toplantısında konuşuyordu.
Erdoğan, “Suriye’de yeni bir dönem başladı. Ülkenin iki önemli komşusu olarak ortak hareket edilmesi gerektiği konusunda mutabakata vardık.” dedi.
Lübnan’ın güvenliğinin bölgenin istikrarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Erdoğan, Gazze’de ateşkes, Filistin’de kalıcı barış olmazsa bölgede barışın da olmayacağını söyledi.
“Suriye’nin istikrarının bölgede istikrar anlamına geldiğinin bilincinde olan tüm aktörlerin bu sürece katkı sağlamasını bekliyor ve içtenlikle umuyoruz” dedi. Suriye halkının bu süreci başarıyla atlatacağına inandığını, hem Türkiye’nin hem de Lübnan’ın Suriye’yi yeniden canlandırmayı hedeflediğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
Yaklaşık 25 yıldır Suriye’nin lideri olan Beşar Esad, rejim karşıtı grupların 8 Aralık’ta Şam’ın kontrolünü ele geçirerek 1963’ten bu yana iktidarda olan Baas Partisi rejimine son vermesinin ardından Rusya’ya kaçtı.
Siyasetten ekonomiye, mültecileri geri göndermeden insani yardıma kadar Türk kurumları, ikili ilişkileri geliştirmeye ve Esad’ın acımasız rejiminin devrilmesinin ardından 13 yıl süren iç savaşla harap olan Suriye altyapısını yeniden inşa etmeye hazırlanıyor.
Çarşamba günü erken saatlerde Erdoğan, Mikati’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşıladı.
Türkiye, İsrail’in saldırganlığına rağmen Lübnan’la dayanışmasını defalarca dile getirdi.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları ve Lübnan’ın talepleri doğrultusunda Lübnan’a onlarca ton insani yardım gönderdi.
Ankara ayrıca Lübnan’daki ateşkesi memnuniyetle karşılayarak, iç barışın tesisi için ülkeye destek vermeye hazır olduğunu ifade etti.
Mikati, ‘bu zor zamanlarda’ gösterdiği dayanışma ve destek için Türkiye’ye teşekkür ediyor
Mikati ise ülkesinin İsrail saldırılarına dayanmaya devam ettiği bir dönemde Türkiye’ye verdiği destekten dolayı şükranlarını dile getirdi.
Mikati, iki ülke arasında özellikle insani ve siyasi alanlarda derin ve uzun süredir devam eden bağların altını çizdi.
Mikati, bir yılı aşkın sınır ötesi saldırıların ardından geçen ay ateşkese rağmen devam eden İsrail saldırıları nedeniyle Lübnan’da ekonomi, toplum ve çevrenin zarar gördüğünü kabul etti.
Türkiye ve diğer Arap ülkeleri Beyrut’u göstererek, bunun mevcut zorlu dönem boyunca Lübnan için çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
Mikati, “Özellikle bu zor zamanlarda gösterdiğiniz dayanışma bizim için çok büyük anlam taşıyor. Türkiye, Lübnan’daki gelişmeleri her zaman yakından takip ediyor ve desteğine çok değer veriyoruz.” dedi.
Ayrıca, Lübnan ve Türkiye’ye komşu olan Suriye de dahil olmak üzere Orta Doğu’da meydana gelen siyasi dönüşümlere dikkat çekerek daha geniş bölgesel bağlama da değindi.
Mikati, İsrail’in ateşkes şartlarını ihlal etmeye devam etmesi nedeniyle eylemlerini durdurması için uluslararası baskı yapılması gerektiğini vurguladı.
Lübnan’ın devam eden krizle mücadele ederken Suriye’nin egemenliğini, özgürlüğünü ve toprak bütünlüğünü desteklemeye kararlı olduğunu bir kez daha doğruladı. Mikati, Lübnan, Türkiye ve Suriye arasında iyi ilişkilerin önemine değindi.
Devam eden işbirliği sayesinde Lübnan ve Türkiye’nin bağlarını güçlendireceğine ve barış ve karşılıklı saygıya dayalı bir gelecek için çalışacağına olan güvenini dile getirdi.
Lübnan başbakanı ayrıca Türkiye’ye özellikle kriz zamanlarında sadık bir müttefik olduğu için teşekkür ederek, Beyrut’un başta Ankara olmak üzere dostlarına güvenmeyi öğrendiğinin altını çizdi.
Mikati, “Lübnan ciddi bir krizden geçiyor ama Allah’a ve başta Türkiye olmak üzere dostlarımıza olan güvenimizin bizim gücümüz olduğunu öğrendik.” dedi.
