Fidan, Al Jazeera kanalına verdiği bir röportajda “Buna devralma diyemeyiz, çünkü Suriye’de olup biteni bu şekilde sunmak büyük bir hata olur” dedi.
“Suriye halkı için bu bir devralma değil. Bence, eğer bir devralma varsa, şu anda yönetimi devralan Suriye halkının iradesidir.”
Fidan’ın yorumları, Trump’ın Türkiye’nin güçlü bir orduya sahip olduğunu ancak çok fazla can kaybı yaşanmadan “düşmanca bir devralma gerçekleştirdiğini” söylediği son açıklamasına yanıt olarak geldi.
Trump, Esad sonrası Suriye’yi nasıl bir geleceğin beklediğini “kimsenin bilmediğini” söylerken, Türkiye’nin ülkenin geleceğinde kilit bir rol oynayacağını düşündüğünü söyledi.
Fidan ayrıca tahakküm kültürünün bölgeyi yok ettiği uyarısında bulunarak tahakküm yerine işbirliğinin şart olduğunu söyledi.
Fidan, Ankara’nın PKK’nın Suriye koluna karşı sınır ötesi bir operasyon başlatıp başlatmayacağı yönündeki soruya yanıt olarak, Suriye’nin yeni yöneticilerinin terör örgütleri meselesini “doğru” şekilde ele alması durumunda böyle bir hamleye gerek olmayacağını söyledi.
Fidan, “Şam’da artık yeni bir yönetim var. Sanırım bu artık öncelikli olarak onları ilgilendiriyor.” dedi.
“Yani bence eğer yaparlarsa, eğer bu konuyu doğru bir şekilde ele alırlarsa, müdahale etmemiz için hiçbir neden kalmaz.”
Türk diplomatik kaynaklara göre Fidan, Gelişmekte Olan Sekizli (D-8) Ekonomik İşbirliği Teşkilatı zirvesinde Gazze ve Lübnan’a acil destek çağrısında da bulundu.
Fidan, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada, İsrail’in binlerce ölüme ve tahmini milyarlarca dolarlık hasara yol açan acımasız eylemleri sonucunda Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani krize dikkat çekti.
Gazze ve Lübnan’ın yardıma ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, Ankara’nın kaynaklarını ve uzmanlığını sunan “kardeşlerine” olan bağlılığını tekrar teyit etti.
Fidan, Ortadoğu’da istikrar ve barışın sağlanmasında bölgesel sahiplenmenin öneminin de altını çizdi.
İsrail’in özellikle Mısır ve İran gibi D-8 üyelerine yönelik saldırganlığına karşı dayanışma çağrısında bulundu. D-8’in çok büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen henüz bunu tam olarak gerçekleştiremediğini söyledi.
Bakan ayrıca gençlerin örgütün güçlendirilmesinde oynayabileceği önemli role dikkat çekti ve tüm üyeleri daha etkili bir şekilde işbirliği yapmaya teşvik etti.
Fidan, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ülkelerin kalkınmasında oynadığı kritik rolün yanı sıra inovasyonu teşvik etmek için teknolojiyi benimsemenin gerekliliğine dikkat çekti.
Türkiye’nin Azerbaycan’ın D-8’e üyeliğine tam desteğini yineledi ve katılımının kuruluşun bir sonraki zirvesinde onaylanacağına dair güvenini dile getirdi.
Gelişmekte olan-8 olarak da bilinen D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya, Pakistan ve Türkiye arasında kalkınma işbirliğini amaçlayan bir kuruluştur.