Furkan Karabay / Gazete Duvar
23 Aralık’ta İstanbul mahkemesi, Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak suçlanan futbol taraftar grubu Çarşı’nın 35 üyesini beraat ettirdi.
Beşiktaş taraftar grubunun “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek ve görevini yapmasını engellemek” suçlamasıyla yargılandığı duruşmaya sanıklar ve avukatları katıldı.
4 Kasım’daki önceki duruşmaya katılan ancak daha sonra görevinden istifa eden eski Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı Hasan Arat, sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadı. Savcı, nihai mütalaasını sunarak 35 sanığın tamamının beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, son savunmaların dinlenmesinin ardından tüm sanıkların beraatine karar verdi. Sanık Volkan Eroğlu, Çarşı grubunun 11 yıldır terörle ilişkilendirilmeye çalışılmasını kınayarak, “Biz Atatürk ilkelerine bağlı bir taraftar grubuyuz” dedi.
Sanık Emre Işık, “11 yıldır çektiğimiz acıyı kim telafi edecek?” diye sordu. Diğer sanık Arda Mutlu Doğan ise, “11 yıldır yargılanıyoruz. Biz yaşlandık, sen de öyle. Biz hain değiliz; Biz vatanseveriz.”
Savunma avukatı Devrim Alparslan, duruşmayı temelsiz bularak eleştirerek, Çarşı’yı toplumsal davalara bağlı bir grup olarak tanımlayarak, “Evet Çarşı bir örgüttür; kan bağışı yapan bir sağlık kuruluşudur, nükleer enerjiye karşı çıkan bir çevre örgütüdür, oyuncuları savunan bir insan hakları grubudur. ırkçı saldırılar ve kırsal okulları destekleyen bir eğitim grubu.”
Avukat Ömer Kavilli, davanın siyasi amaçlı olduğunu belirterek, “Bu davanın hiç açılmaması gerekirdi. Hükümeti yatıştırmak için iyilik yapmak için getirildi.”
Sözlerine şöyle devam etti: “Müvekkillerimize ‘terörist’ diyenler artık ortadan kaybolmuştur. Çarşı’nın hükümeti devirmeyi amaçlayan silahlı bir örgüt olduğu iddiası yalandır.”
“Doğru olduğunu varsayalım ve bir slogan yüzünden hükümet çökse bile yıkılsın. Bu tiyatroya son verin ve ilk kararda yaptığınız gibi onların masumiyetini onaylayın. Çarşı masumdur ve bunu kimse lekeleyemez” dedi.
Mahkeme, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek ve görevini yapmasını engellemek” suçlamasıyla tüm sanıkları oybirliğiyle beraat ettirdi.
Duruşmada, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) milletvekili adayı olan ve Gezi davasına başkanlık eden hakim Murat Bircan’ın, bir elinde telefon ve dua ederek savunmaları dinlediği kaydedildi. diğerinde boncuklar.
Gezi Davası.
Çarşı grubu üyeleri daha önce “hükümeti devirmeye teşebbüs”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “terör örgütü kurma, yönetme veya örgüte katılma” gibi suçlamalardan beraat etmişti. Ancak savcının itirazı üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi 18 Mart 2021’de kararı bozdu.
Daire, davanın mahkemedeki Gezi Parkı ile ilgili başka bir dosyayla birleştirilmesine karar verdi. Birleştirilen dava daha sonra Osman Kavala ve gazeteci Can Dündar’ın davasını da içeriyordu.
Mahkeme, 21 Şubat 2022’de tutuklu sanıkların bulunmaması ve tüm savunma beyanlarının tamamlanmasını gerekçe göstererek Çarşı davasını diğerlerinden ayırdı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2014 yılında Çarşı üyeleri hakkında hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanan iddianameyi kabul etmişti.
İddianamede, 35 protestocu için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi ve onları “silahlı gruba üye olmak”, “kanun görevlilerine direnmek”, “hukuka aykırı gösteri düzenlemek” ve “ruhsatsız silah bulundurmak” suçlamalarıyla da suçlandı.
2015 yılında verilen kararla 35 üyenin tamamı aklanmıştı ancak Yargıtay altı yıl sonra beraat kararını bozdu.
Hükümet karşıtı Gezi Parkı protestoları, 2013 yılının Mayıs ayında İstanbul’da, şehrin merkezindeki Taksim Meydanı’nın yeniden imar planı nedeniyle başladı.
Daha sonra iktidardaki AKP’ye karşı ülke çapında bir öfke dalgasına dönüştüler.
(Ayşenaz Toptaş’ın İngilizce versiyonu)