Ankara, milyonlarca insanı yerinden eden ve Türkiye’ye kaçmak zorunda bırakan ülkede yıllardır süren çatışmaların ardından Suriye halkının baskıcı Beşar Esad rejimini devirme zaferini kutlayan ilk ülkeler arasında yer aldı.
Fidan’a, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Türkiye’nin yeniden açılan Şam Büyükelçiliği’ne yakın zamanda atanan Türkiye Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu eşlik ederken, Suriye’nin yeni dışişleri bakanı olarak atanan Asaad Hasan el-Şibani de eşlik etti. Sharaa.
El Şara liderliğindeki rejim karşıtı güçlerin Esad’a karşı zafer ilan etmesinden bu yana ülkeler, yeni yönetimle bağ kurmak üzere Şam’a temsilciler gönderiyor. Cuma günü, Washington’un Orta Doğu’dan sorumlu üst düzey diplomatı Barbara Leaf, bir ABD delegasyonunun el-Şaraa ile yaptığı görüşmelerde önderlik etti ve ABD’nin daha önce Heyet Tahrir el-Şam’ın lideri için açıkladığı ödülün el-Şaraa için kaldırıldığını duyurdu. HTS).
Türkiye, yeni yönetimde savaşın harap ettiği Suriye’nin yeniden inşası ve toparlanması için bir fırsat görüyor ve ülkeye yardım sözü verdi. Ankara’nın, yakın zamanda Suriye’nin kuzeyindeki iki kasabayı terörist PKK/YPG’den temizleyen Suriye muhalefetiyle zaten iyi ilişkileri vardı.
Eski istihbarat şefi Fidan, Cumartesi günü France 24’e verdiği röportajda, HTŞ’nin geçmişte IŞİD ve El Kaide’ye karşı mücadelede istihbarat paylaşımı yoluyla Ankara ile “mükemmel bir işbirliğine” sahip olduğunu söyledi. Aynı röportajda ABD heyetinin Şam ziyaretini son derece anlamlı bulan Fidan, ABD’li yetkililerin ziyareti öncesinde Avrupa ülkeleri ve küresel kuruluşların yeni yönetimle görüştüğünü belirtti.
Fidan, France 24 kanalına verdiği röportajda, “Bunun çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bu ziyaretten önce diğer Avrupa ülkelerinin ve uluslararası kuruluşların Şam’ı ziyaret ettiğini ve oradaki yeni yönetimle temasa geçtiğini gördük. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Başkent Ankara. Fidan ayrıca Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Ankara’nın Suriyelilerin güvenli bir şekilde ülkelerine dönebilecekleri bir ortam oluşturmak için çalıştığını söyledi. “Suriye’de, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’deki mültecilerin de gönüllü, güvenli bir şekilde geri dönebileceklerini hissedebilecekleri bir ortam yaratmak için çok çalışıyoruz. Onlara dikte edemeyiz, onları zorlamayacağız. geri dönmeliler” diye ekledi. Önümüzdeki dönemde Suriye’ye geri dönüşlerde mutlaka ciddi bir artış olabileceğini ifade etti.
Trump’ın, Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesiyle ilgili, Türkiye’nin Suriye’de dostane olmayan bir şekilde yönetimi ele geçirdiğini ifade eden sözleri üzerine Fidan, şunları söyledi: “Sanırım yaşananları iltifat etmeye çalışıyordu. Ancak Suriye’de yaşananları, Suriye’nin ele geçirilmesi olarak nitelendiremeyiz. Türkiye’de ise tam tersine bir devralma varsa bu Suriye halkının iradesinin devralınmasıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma günü Türkiye’nin güneydoğu komşusuna 75 bin yardım kutusuyla birlikte gönderilen Suriyeliler için yazdığı mektupta, Suriye halkını zulme karşı direnişinden dolayı tebrik etti. Erdoğan mektubunda, “Mutluluk, refah ve barışla dolu geleceğin Suriye’sini hep birlikte inşa edeceğiz” dedi. Arapçaya çevrilen mektup, Kültür Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 75 bin yardım kutusunun içine yerleştirildi. Türkiye’nin Suriyelilerle dayanışma içinde olma kararlılığını yineleyen Erdoğan, onların zulme direnerek tarih yazdıklarını söyledi. Mektubunda “Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadınız” diyen Erdoğan, Suriyelilerin her zaman Allah’a inandıklarını ve O’ndan yardım istediklerini, bunun da onları zafere ulaştırdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı, sözlerine, zaferin arkasında Suriye halkının olduğunu söyleyerek onları selamlıyor ve tebrik ediyor. Türkiye’nin Esad rejiminin zulmüne karşı mücadelesine her zaman destek verdiğini kaydeden Erdoğan, ülkenin kalkınma mücadelesine destek vermeye devam edeceğini söyledi. Bugün dünden daha güzel bir gün, yarının da daha iyi olmasını diliyorum” dedi.
