Tuğba Özer / DUVAR
Beşar Esad’ın cihatçı isyancılar tarafından devrilmesinin ardından, bekçi Başbakan Muhammed el Beşir yurtdışındaki Suriyelilere kendi ülkelerine dönme çağrısında bulundu.
Resmi rakamlara göre Türkiye, 3 milyon civarında Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor ve bunların 500.000’den fazlası İstanbul’da yaşıyor.
Suriyelilerle röportaj yapmak için İstanbul’un Fatih ilçesini ziyaret ettik. Çoğu Suriyelinin yaşadığı Yusufpaşa Mahallesi’nde de işletmelerin çoğu Suriyelilere ait. Çoğunlukla Halep ve Rakka’dan göç eden Suriyeliler burada bir getto oluşturdu.
Bazılarının “küçük Suriye” olarak adlandırdığı mahallede mağazaların tabelaları da çoğunlukla Arapça.
10 yıl önce Halep’ten Türkiye’ye gelen 32 yaşındaki Muhammed, Suriye’deki değişimden mutlu ve umutlu olduğunu söyledi.
Ancak Suriye’deki durum net değil. Henüz bir devlet yok. İnşaallah devlet olur. Suriye’de hâlâ su yok, elektrik yok, gaz yok. Ekmek bile yok. Geri döneceğiz ama hâlâ zamanımız var. Hızlı bir şekilde geri dönmeyeceğiz” dedi.
Zaten geri dönenlerin “çalışmayan Suriyeliler olduğunu” ekledi. İnsanlar burada çalışıyor, maaş alıyor. Duruma bir göz atacağız. Halep’te arsam, arabam ve evim var. Ben burada kiracıyım, ben ve kardeşim buradayız. Halep’te bir ağabeyim, annem ve kız kardeşlerim var. İnşaallah bir hükümet olur. Biz umutluyuz. Hayat Tahrir El Şam (HTS) beni temsil ediyor.”
Muhammed günde 10-12 saat restoranda çalışıyor. “Türkiye’de yaşamaktan çok mutluyum, burada evlendim, çocuklarım oldu. Ama burada çok çalışıyorum, kira ödüyorum, sigortamı ödüyorum. Bütün Arap ülkeleri bize kapılarını kapattı ama Türkiye kapatmadı. Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum. Türkiye halkı artık bizim dostumuzdur. Halep’i özledim, 10 yıldır dönmedim ama burada hayat yok, nasıl geri dönebilirim? Şunu istiyorum: İki ülke arasında ticaret yapmak istiyorum. Türkiye’den aldığım ürünleri Halep’te satmak istiyorum. İleri geri seyahat etmemize izin verilmeli.”
Bu arada bir turizm firması çalışanı, önümüzdeki haftadan itibaren Yusufpaşa’dan Halep’e otobüs seferlerine başlayacaklarını söyledi. Şu ana kadar otobüste sadece iki kişi yer ayırttı.
12 yıl önce Rakka’dan gelen 44 yaşındaki Muhammed, Türkiye’de yaşamaktan mutlu olduğunu ve geri dönmeye niyetinin olmadığını söyledi.
“Üç çocuğum var. İkisi burada tıp fakültesinde okuyor, diğeri ise lise 3. sınıfta okuyor. Suriye’ye gidersem işim çok zor olur. Buraya geldiklerinde çocuktular, alıştılar buraya” dedi.
Bir emlakçı, Suriye’de yönetim değişikliği sonrasında Suriyelilerin “iddia edildiği gibi” ayrılmaya başlamadığını, mahallede herhangi bir hareketlenmenin yaşanmadığını söyledi.
“Evlerini Suriyelilere kiralayan Türk ev sahipleri Suriyelilerin gitmesini bekliyor. Burada kiralar artık 15.000-20.000 liradan başlıyor. Suriyelilerin gelişi kira fiyatlarını artırdı. Zaten ülkede enflasyon var ve yabancılardan talep olunca durum ortada. Emekliler ve asgari ücretliler ev kiralayamıyor. Suriyeliler evlerde 2-3 aileyle birlikte kalabiliyor. Bu fiyatları şişiriyor. Bu nedenle hem ev sahipleri hem de biz emlakçılar mevcut durumdan memnun değil” dediler.
27 yaşındaki Abdulgani de 11 yıl önce Halep’ten gelmiş. “Annem, babam ve bütün ailem Halep’te. Yaşasınlar diye onlara buradan para gönderiyorum. Ülke harabeye döndü ve yeni devletin nasıl olacağını bilmiyoruz. Devlet toparlandığında, fabrikalar, mağazalar, restoranlar açıldığında biz de Suriyeli olarak gideceğiz.”
Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmek istediklerini ancak yeni durumun belirsizliği nedeniyle korktuklarını ifade etti.
“Sadece Türkiye’de değil, Almanya’da, İspanya’da, hemen her yerde Suriyeliler var. Sadece birkaç gün oldu. Ne olacağını görmek için bekliyoruz. Ordu yok, belediye yok. Esad’ın gitmesinden mutluyuz ama durum hâlâ karmaşık. Bu yüzden korkuyoruz. Suriye benim ilk memleketimdi ama artık Türkiye ikinci memleketim oldu. Türkiye’de yaşamayı çok seviyorum. Pek çok Türk arkadaşım var. Suriye’de pek bir şey göremedim, buraya geldiğimde çok gençtim. Türkiye Avrupa gibidir, güzeldir” diye konuştu.