<p>Bursa yada Marmara bölgesinin bir noktasında meydana gelebilecek bir depremin tüm Türkiye’yi etkileyeceğine vurgu meydana getiren Naci Görür, "Olası bir Marmara depreminde, Marmara bölgesinin ekonomisi çöker. Marmara bölgesinin ekonomisi çöker ise Türkiye diz çöker. Siyasal ve ekonomik bağımsızlığımızı kaybederiz" diye konuştu.</p> <p>Osmangazi’yi olası bir depreme hazırlamak, zelzele anında ve sonrasında yapılacakları planlamak adına emek harcamalar yürüten Osmangazi Belediyesi, ‘Bursa’nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi’ adlı söyleşi düzenledi. Osmangazi Şov Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İş Sağlığı Uzmanı Dr. Şebnem Akman Balta, siyasal parti temsilcileri, sivil cemiyet kuruluşları temsilcileri ve kentin bileşenleri katıldı.</p> <p>Bursa’nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi’ söyleşisi öncesinde Bursa Beyaz perde ve Fotoğraf Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Öğr. Gör. Alper Keskin tarafınca Kahramanmaraş depremleri sonrası çekilen fotoğraflardan oluşan ‘Zelzele Geliyorum Der’ adlı fotoğraf sergisinin açılışı yapılmış oldu.</p> <p><img alt="Yer Bilimci Naci Görür’den Bursa için zelzele uyarısı" data-src="https://cdn.iha.com.tr/Contents/25-02/14/aw392232_06.jpg" height="517" src="https://cdn.iha.com.tr/Contents/25-02/14/aw392232_06.jpg" width="800" /></p> <p>Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, serginin açılışında yapmış olduğu konuşmada, "Kahramanmaraş depremlerinin ikinci senesinde, yaşamını kaybeden 53 bin yurttaşımıza bir kez daha Tanrı’tan rahmet temenni ediyorum. Yaşadığımız depremler ve kaybettiğimiz hayatlar, bizlere oldukça mühim dersler çıkartmamız icap ettiğini söylüyor. Depremin acı gerçeğini hissettiriyor. Sadece üstünden oldukça kısa bir süre geçtiğinde, cemiyet olarak her şeyi unutuyoruz. Bursa’da geçmiş yıllarda büyük depremler meydana gelmiş. Olmaya da devam edecek. Mahalli yöneticiler, genel yöneticiler ve cemiyet olarak bu gerçeği yalnız depremlerden sonrasında hatırlıyor olmamız, bir sonraki depremde aramızda birçok kişinin olmayışı anlamına geliyor. Birazcık ürkütücü geliyor sadece gerçek bu. Yöneticiler olarak bizlerle beraber yurttaşlarımızın da üstlerine düşeni yapması gerekiyor ki depreme hazırlıklı olalım. Olası bir depremde can kayıplarını en aza indirelim" dedi.</p> <p>Başkan Aydın’ın konuşmasının arkasından katılımcılar sergiyi gezdi.</p> <p>Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, söyleşideki konuşmasına, Bursa için yapılacak en mühim şeyin kenti depreme dirençli hale getirmek olduğuna vurgu yaparak başladı. "Bursa, depreme karşı dirençli hale gelirse depremin zararlarını minimum şekilde atlatır" diyen Prof. Dr. Naci Görür, "Zelzele dirençli şehir demek, bu anlama gelir. Bugün Kaliforniya, Japonya, İtalya, Meksika, Çin, Tayvan’da depreme dirençli şehirler var. Bizde her büyük depremde 50-60 bin şahıs toprağa verirken, depreme dirençli kentlerde 3-5 şahıs ölüyor. Günlük yaşam bile değişmiyor. Tayvan’da bizim kadar büyük bir zelzele oldu. Yaşam değişmedi. Ikimiz de Güneydoğu’da zelzele oldu, 2 senedir, yaşam durdu. Bursa, depreme dirençli bir şehir haline mahalli yönetimlerce dönüştürülebilir. Bunu yapabilmek için merkezi hükümet, belediyeler ve yurttaş el ele, omuz omuza vermeli" diye konuştu.</p> <p><strong>"Bursa 10 senede depreme dirençli hale dönüşür"</strong></p> <p>Bursa’nın 10 senede depreme dirençli bir şehir haline dönüştürülebileceğinin mümkün bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, "İstanbul’u 25 senede depreme dirençli yapamadık; sadece Bursalılar 10 yıl yada daha azca zamanda kenti depreme karşı dirençli yapabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin birimleri ve yapılanması, kentlerimizi depreme dirençli halletmeye yeter de artar bile. Biz yeter ki devlet birimlerini harekete geçirelim. Bursa’yı depreme hazırlamak için merkezi yönetimden bir şey gelmesini beklemeyin. Mevcut sistemi çalıştırın. Halkı zelzele mevzusunda eğitin. Halk zelzele mevzusunda bilgili değilse, Bursa’yı kesinlikle depreme karşı dirençli yapamazsınız. Halkımız barınma ihtiyacınız karşılamak için depreme dayanıksız olarak inşa edilen kaçak binalara yöneliyor. Bir Japon’u öldürsen dahi imara uygun olmayan bir bina yaptıramazsın. Ikimiz de ise şehirler kaçak binalar ile dolu. Bursa’yı depreme dirençli yapmak için başlangıçta paraya da gereksinim yok. İlk olarak yapılacak iş masa başından kalkıp sahaya inmek. 6 şahıs ile Bursa’yı dirençli hale getirebiliriz. Bu ekip, belediye başkanı, yönetim koordinatörü, halk koordinatörü, alt yapı koordinatörü, yapı stoku koordinatörü, ekosistem çevre koordinatörü ve iktisat koordinatöründen oluşacak. Koordinatörler meydana getirilen her işi yönetim koordinatörüne o da belediye başkanına bildirecek. Sonrasında belediye başkanı halka açık basın toplantısı yaparak; neler yaptıklarını, ne yapacaklarını, hangi kurumların destek olduklarını, hangi kurumların engellediklerini vatandaşa söyleyecek. Halk da asla politika ve particilik yapmadan, mülkün sahibi olarak nezaret ve denetim işlerini meydana getirecek. Eğer bu şekilde olmaz diyorsanız, ebediyen bu ülke adam olmaz" ifadelerini kullandı.</p> <p><strong>"Bursa’nın ova bölümünün zemini oldukça çürük"</strong></p> <p>"Metropoller için tehdit fay sistemleridir" diyen Prof. Dr. Görür, "Türkiye’deki depremleri oluşturan faylar 14 milyon yıl ilkin var oldu. 14 milyon senedir depremler bu ülkede devam ediyor. Milyonlarca yıl daha devam edecek. Bursa’nın üstünde yer almış olduğu fay sistemi 7 ve üstü zelzele üretebilirler. Bursa, Şimal Anadolu Fay Zonu’nun cenup kolunu oluşturan fay sisteminin kucağında içeriyor. Bursa’nın ova bölümünün zemini de oldukça çürük. Yer altı suyu fazla. Depremde en fazla hasar verebilecek özellikte. Senelerdir zelzele olmuyor, bana bir şey olmaz demeyelim. Bu kenti zelzele dirençli halletmeye konsantre olalım. Eğer fay zonu içerisindeyseniz, ya binanızı depreme dayanıklı yapacaksınız ya da sağlam bir zeminde oturacaksanız. Fay kırıldığı an inanılmaz bir enerji ortaya çıkar ve önüne çıkan her şeyi yok eder. Bu işin asla esprisi yok. Zelzele her gün olmuyor sadece olduğu vakit da insanı öldürüyor. Zelzele bir yerde bir sefer olmuş ise tekerrür periyodunu doldurduğunda muhakkak ki aynı yerde tekrardan olur. Bu asla kaçmaz" ifadelerini kullandı.</p> <p><strong>"Yer altından gelebilecek tehlikeyi bilirseniz, yerin üstünde ona gore tedbir alırsınız"</strong></p> <p>Prof. Dr. Görür, konuşmasında şu ifadeler ile devam etti:</p> <p>"Merkezi hükümet, belediyeler ve yurttaş beraber olmadığı sürece bir kenti depreme karşı dirençli hale getiremeyiz. Bu iş, yalnız belediye başkanının iyi niyetiyle olacak iş değil. Bu hazırlık şöyleki olmalı; merkezi hükümet, belediye başkanların önünü açacak bir yasa çıkartmalı. Kentleri zelzele dirençli yapma adına çıkartılan bu yasada belediye başkanlarına tam yetki verilmeli. İkinci olarak, Bursa’nın tüm bilimsel veriler ile mikro bölgeleme çalışmasını yapmak lazım. Bursa’nın sınırları ele alınarak şehir karelere bölünmeli. Bu karelerin ortasına minimum 30 metrelik sondajlar yapılmalı. Elde edilmiş veriler doğrultusunda kentin depremselliği ve olası bir depremin tesirinin ne kadar olacağı hesaplanmalı. Bu emek verme minimum iki yıl sürer. Mikro bölgeleme emek vermesi tamamlandıktan sonrasında tüm kentin çekince haritaları ortaya çıkarılacak. Depremin sertliği nerede daha oldukça olacak buna bakılacak, nerede azaldığı bilinecek. Zemin özellikleri ortaya çıkacak. Yer altından gelebilecek tehlikeyi bilirseniz, yerin üstünde ona gore tedbir alırsınız. Yerin altını bileceksiniz. Bunu bildiğiniz vakit belediye başkanı bir kentte nereye binaların yapılacağını, hangi bölgelerin tehlikeli bulunduğunu, kaç kattan oluşan binaların inşa edilmesi icap ettiğini, nerelere yeşil alan yapılacağını bilir. İmar planlarını da bu doğrultuda hazırlar. Yapılara ruhsatı ona gore verir."</p> <p><strong>"Şehir tüm fonksiyonlarıyla depreme hazırlıklı olmalı"</strong></p> <p>Bir şehri depreme dayanıklı bir hale dönüştürmek için kanun çıkarılması ve mikro bölgeleme çalışmasının yanında bir de finansın lüzumlu bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, "Evini depreme dirençli hale getirmek isteyen vatandaşlara, devlet kolaylık sağlamalı. Devlet bankaları ve hususi bankalar uzun vadeli, düşük faizler vermeli. Bursa’yı depreme hazırlayan bir belediyeye depremin belli seviyede yardım etmesi gerekir. İnsanların can güvenliği için yatırım yapılmalı. Kentlerin depreme dirençli hale dönüştürülmesinde yapı stoku meselesi ehemmiyet taşıyor. Yöneticiler, kentsel dönüşüm yapmayı depreme hazırlanmak olarak değerlendiriyor. Şehir tüm fonksiyonlarıyla depreme hazırlıklı olmalı" dedi.</p> <p>Prof. Dr. Görür, konuşmasını şu sözler ile sonlandırdı:</p> <p>"Bursa’nın ekonomisin oldukça iyi bulunduğunu düşünüyorum. Sadece iş dünyası depreme hazırlıklı mı onu bilmiyorum. Zelzele sonrasında da üretimi devam ettirebilecek yapıya sahipler mi? Zelzele bölgesindeki kentlerdeki iş insanlarının, olası bir depremin arkasından da emek vermeyi sürdürebilecek hazırlığa haiz olması gerekiyor. Bursa’nın iş dünyası depremden bigün sonrasında da çalışıyorsa Bursa kendini oldukça acele toparlar. Ekonomisi yerle bir olmuşsa Bursa’da yaşam durur."</p> <p>Başkan Aydın, söyleşinin arkasından Prof. Dr. Görür’e teşekkür plaketi takdim etti.</p> <p><img alt="Yer Bilimci Naci Görür’den Bursa için zelzele uyarısı" data-src="https://cdn.iha.com.tr/Contents/25-02/14/aw392232_07.jpg" height="512" src="https://cdn.iha.com.tr/Contents/25-02/14/aw392232_07.jpg" width="800" /></p>
Benzer Haberler
İlginizi çekebilir
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.