Yargıtay, İstanbul Havalimanı IŞİD saldırısı davasındaki sanıkları tahliye etti

Ülkenin en yüksek temyiz mahkemesi olan Türkiye Yargıtay, 2016 yılında 45 kişinin hayatını kaybettiği İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki İslam Devleti (IŞİD) saldırısıyla ilgili davada yedi sanığın mahkumiyet kararını bozdu.

Daha önce 46 ağırlaştırılmış müebbet ve 2 bin 604 yıl hapis cezasına çarptırılan altı kişiden beşinin tahliyesine karar verildi. Ayrıca 12 yıl hapis cezası alan bir sanık da tahliye edildi.

2018 yılında İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, saldırıyı planlamakla suçlanan altı kişiyi “anayasaya aykırılık” ve 45 kişiyi “kasten öldürme” suçlarından 46 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Bir diğer sanığa ise “terör örgütü üyeliği” suçundan 12 yıl hapis cezası verildi.

NOW TV muhabiri Alican Uludağ’ın haberine göre Yargıtay, sanıkların itirazını 12 Aralık’ta inceleyerek kararları bozdu. Mahkeme, orantısız cezayı gerekçe göstererek davada verilen 46 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını “haksız ve aşırı” buldu.

Sonuç olarak müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan 5’i ve 12 yıl hapis cezasına çarptırılanlardan biri tahliye edildi. Ancak mahkeme, Cezayirli bir sanığın hapis cezasını onadı ve daha ayrıntılı inceleme yapılmak üzere cezayı bozdu.

Atatürk Havalimanı’na saldırı, 28 Haziran 2016’da üç IŞİD militanının dış hatlar terminali girişinde uzun namlulu silahlarla ateş açması sonucu gerçekleşti. Polisin karşılık vermesinin ardından saldırganlar patlayıcıyı patlatarak 45 kişiyi öldürdü ve 236 kişiyi yaraladı.

Saldırının emrini verdiği iddia edilen Ahmet Çatayev, 22 Kasım 2017’de Gürcistan’a düzenlenen operasyonda öldürülmüştü.

CHP: ‘Hukuk skandalı’

Meclisteki tartışmalar sırasında konuşan ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Grup Başkanvekili Murat Emir, kararı sert bir şekilde eleştirdi.

“Haberle sarsıldık. 2016 Atatürk Havalimanı katliamında 45 vatandaşımızın vahşice katledilmesinden sorumlu olan DAİŞ teröristlerinin Yargıtay kararıyla serbest bırakıldığını öğrendik. Eğer bu doğruysa bu tam bir hukuki skandaldır” dedi.

Kararları bozan Yargıtay 3. Dairesi’ne özel olarak değinen Emir, endişelerini de dile getirerek, “Bu daireye gelindiğinde birçok soru ortaya çıkıyor. Bu süreç ile Heyet Tahrir el Şam (HTS) ile yapılan müzakereler arasında bir bağlantı var mı? 3. Ceza Dairesine talimat veren kim?”

Yüksek Mahkeme 3. Dairesi, özellikle eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay’ı, Anayasa Mahkemesi’nin tahliye kararına rağmen tahliye etmeme kararıyla tanınıyor.

Cumhurbaşkanlığı ‘Saldırının faili değil’

Cumhurbaşkanlığı İletişim Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, temyiz kararına ilişkin haberlere ilişkin açıklama yaptı.

“Haberin çarpıtmalara yol açtığı anlaşılmıştır” ifadesine yer verilen açıklamada, “Serbest bırakılan 6 sanık 8 yıldır cezaevinde ve saldırının failleri değil.”

Cumhurbaşkanlığı, sanıkların “terör örgütüne üye olmak” veya “faaliyetlerini finanse etmek” gibi suçlardan yargılandıklarını belirtti.

“Gözaltında geçirdikleri süre dikkate alındığında, bu sürenin, tahliye edilmelerine yol açan cezalara denk gelmesi muhtemel. Açıklamada lütfen asılsız iddialara itibar etmeyiniz” denildi.

Haberi ilk olarak aktaran gazeteci Uludağ, cumhurbaşkanlığının reddine, merkezi kamuoyunu yanıltmakla suçlayarak yanıt verdi.

“Serbest bırakılan zanlılardan 5’i, katliama doğrudan katılmak suçundan yargılandı ve 45 kişinin ölümü ve anayasayı ihlal suçlarından 46’şar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.”

Uludağ, ayrıca Anadolu Ajansı’nın sanıklarla ilgili geçmiş raporlarından bir ekran görüntüsü de paylaşarak doğrudan 45 kişinin ölümü nedeniyle ceza aldıklarını belirtti.

“Anadolu Ajansı’nın o dönemdeki raporunda serbest bırakılan beş şüphelinin isimleri ve cezaları açıkça yer alıyor” dedi.