X’te yayınlanan bir mesajda cumhurbaşkanı, İsrail’in Batı Şeria’da barışçıl bir protestoyu hedef alan işgal karşıtı gösteriye verdiği “barbarca” tepkiyi şiddetle kınadığını söyledi.
Erdoğan, Türkiye’nin, neredeyse bir yılda en az 41 bin masum insanın ölümüne neden olan savaş suçları, soykırım ve işgal politikasından dolayı İsrail’in hesap vermesi için çaba göstermeye devam edeceğini söyledi.
Bakanlık açıklamasında, “Vatandaşımız Ayşenur Ezgi Eygi’nin Batı Şeria’nın Nablus kentinde İsrail işgal güçleri tarafından öldürüldüğünü derin üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.”
Eygi, 2003 yılında Gazze’de bir Filistinlinin evinin yıkılmasını durdurmaya çalışırken İsrail tarafından öldürülen efsanevi barış aktivisti Rachel Corrie ile aynı örgüt olan Uluslararası Dayanışma Hareketi’nde yer alıyordu.
Bu tarihsiz dosya fotoğrafında, Türk-ABD uyruklu Ayşenur Ezgi Eygi, belirtilmeyen bir yerde fotoğraf için poz veriyor. (İHA Fotoğrafı)
Bakanlık, İsrail’in Filistin halkına destek veren ve soykırıma karşı barışçıl mücadele veren tüm bireyleri sindirmeye çalıştığını ifade ederek şöyle devam etti:
“Bu şiddet politikası işe yaramayacak” diyen bakanlık, insanlığa karşı suç işleyen İsrailli yetkililer ve destekçilerinin uluslararası mahkemeler önünde hesap vereceğini ekledi.
Rafidia Hastanesi Müdürü Fouad Nafaa, AA muhabirine, Türkiye ve ABD çifte vatandaşı Eygi’nin başından vurularak hastaneye geldiğini söyledi.
Nafaa’nın haberine göre, 1998 yılında Antalya’da doğan Eygi, sağlık ekiplerinin onu hayata döndürme çabalarına rağmen aldığı yaralardan dolayı hayatını kaybetti.
Görgü tanıkları, İsrail askerlerinin, Nablus’un güneyindeki Beita’daki Sbeih Dağı’nda yasadışı yerleşimleri kınayan gösteriye katılan bir grup Filistinliye gerçek mermilerle ateş açtığını bildirdi.
Resmi Filistin haber ajansı Wafa, kurbanın bir Amerikan vatandaşı olduğunu ve Filistinli çiftçileri yasadışı İsrailli yerleşimciler ve ordu tarafından devam eden ihlallerden korumayı ve desteklemeyi amaçlayan bir girişim olan Fazaa kampanyasının gönüllüsü olduğunu doğruladı.
Beita sakinleri, Sbeih Dağı’nın zirvesinde kurulan İsrail’in yasa dışı yerleşim yeri Evyatar’a karşı Cuma namazından sonra haftalık protestolar düzenliyor. Topluluk, arazi haklarının ihlali olarak gördüğü kaçak yerleşimin kaldırılmasını talep ediyor.
Nablus Valisi Ghassan Dağhals, X’e “İsrail işgalinin öldürmek için öldürmek istediğini” yazdı.
“Gazze’de bir imha savaşı ve Batı Şeria’da yeşil olan her şeyi yiyip bitiren bir savaş” diye yazdı. “Bir çocuğu veya herhangi bir milliyeti esirgemez.”
Filistin Kurtuluş Örgütü genel sekreteri Hüseyin El-Şeyh, X’te, cinayetin “işgal güçleri tarafından her gün işlenen bir dizi suça eklenen bir başka suç” olduğunu yazdı.
İsrail’in geçen yıl 7 Ekim’den bu yana çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 40 bin 900 Filistinliyi öldüren Gazze Şeridi’ne saldırılarını sürdürmesi nedeniyle işgal altındaki Batı Şeria’da gerilim tırmandı.
Tahminler, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yaklaşık 300 yasadışı yerleşim yerinde yaklaşık 700.000 İsrailli yerleşimcinin yaşadığını gösteriyor.
İşgal altındaki topraklardaki tüm Yahudi yerleşim birimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor.
Sağlık Bakanlığı’na göre, o tarihten bu yana Batı Şeria’da İsrail’in açtığı ateş sonucu en az 691 kişi öldü ve 5.700’den fazla kişi yaralandı.
