Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Uluslararası hukuka ve iki devletli çözüme aykırı olan bu açıklamalar, İsrail’in nihai hedefinin Filistin topraklarını ele geçirmek olduğunun kanıtıdır.” ifadesine yer verildi.
İsrail’in Filistinlilere yönelik devam eden “soykırım ve işgal politikası”na ceza verilmemesinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve destekçilerini daha da cesaretlendirdiği belirtildi.
BM Güvenlik Konseyi’ne ve uluslararası topluma İsrail’in “yasadışı” politikalarına karşı güçlü bir duruş sergilemesi çağrısında bulunuldu.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik de söz konusu açıklamaları kınayarak, “Bu sözlerin yalnızca uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmayıp aynı zamanda savaşı genişletmeyi ve katliamları artırmayı amaçladığını” söyledi.
Çelik, “Uluslararası kurumlar, İsrail’in uluslararası toplumu ve tüm insanlığı hedef aldığını kabul etmeli ve bir an önce harekete geçmelidir” diye konuştu.
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Pazartesi günü aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi’nin grup toplantısında işgal altındaki Batı Şeria’yı ilhak etme zamanının geldiğini söyledi ve ilgili kurumlara bir ilhak planı üzerinde çalışmaya başlamaları talimatını verdiğini ekledi. . 2025’in Batı Şeria’nın “ilhak yılı” olacağını söyledi.
Bu Haziran ayında Smotrich, The New York Times’ın Batı Şeria’yı ilhak etme ve onu gelecekteki bir Filistin devletine dahil etme çabalarını engelleme yönünde “gizli bir planı” olduğu yönündeki haberlerini doğruladı.
Bu Temmuz ayında Uluslararası Adalet Divanı (UAD), işgal altındaki topraklardaki İsrail yerleşimlerinin yıkılması gerektiğini öne sürerek Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını yeniden doğruladı.
İsrail gazetesi Hayom ayrıca üst düzey İsrailli yetkililerin işgal altındaki Batı Şeria’daki belirli yerleşim birimleri üzerindeki egemenliği genişletme, binlerce konut birimini onaylama ve yerleşimcilere yönelik yaptırımları kaldırma yönünde planlar hazırladığını da bildirdi.
İsrail’in tahminlerine göre Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’daki yerleşimlerde 720 binden fazla kaçak yerleşimci yaşıyor. Ancak uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki tüm yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.