Erdoğan, dünya liderleriyle bölgede barış ve istikrarın desteklenmesine yönelik görüşmelere devam ediyor.
10 Aralık’ta NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile ilk görüşmesini yaptı. Suriye’deki son gelişmelerin ele alındığı görüşmede Erdoğan, Türkiye’nin iç savaşın başlangıcından bu yana Suriye’nin toprak bütünlüğü ve istikrarına destek verdiğini yineledi. Suriye’nin kendi halkı tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguladı ve Türkiye’nin birleşik ve terörsüz bir Suriye kurma çabalarına söz verdi.
Aynı gün Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de görüşerek Türkiye’nin, ülkelerinde kalıcı istikrarın sağlanmasında Suriye halkına destek olma konusundaki kararlılığını teyit etti. Erdoğan, Aliyev’le görüşmesinin ardından İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile telefonda görüştü. Son gelişmelerin Türkiye’nin insani ve ilkeli politikalarının doğruluğunu teyit ettiğini vurguladı. Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’de barış, özgürlük, diyalog ve adaletten yana duruşunu sürdüreceğini belirterek, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve istikrarın sağlanmasının önemini vurguladı. Meloni’ye ayrıca İsrail saldırganlığının artık Suriye’ye kadar uzandığını söyleyen Türk lider, bu yaklaşımın Suriye’nin istikrarına katkı sağlamadığını savundu ve ülkenin terör unsurlarından temizlenmesi gerekliliğini vurguladı.
Erdoğan, akşamın ilerleyen saatlerinde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile telefon diplomasisine devam etti. Von der Leyen’e, Türkiye’nin terörist unsurları ortadan kaldırarak, birliği koruyarak, toprak bütünlüğünü koruyarak ve etnik köken veya din ayrımı gözetmeksizin tüm Suriyeliler için barışı sağlayarak Suriye halkını destekleme kararlılığının devam edeceğine dair güvence verdi. Türkiye cumhurbaşkanı günü Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı telefon görüşmesiyle noktaladı. Türkiye’nin dehşetsiz bir Suriye’ye olan bağlılığını yeniden teyit ederek Suriye’nin birliği, uyum ve bölgesel bütünlüğü için yeni aşamanın önemini vurguladı. Erdoğan ayrıca, iç savaş nedeniyle yerlerinden edilen Suriyelilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için gerekli koşulların yaratılmasının Türkiye için öncelik olmaya devam ettiğini vurguladı.
Erdoğan, 12 Aralık’ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Ankara Esenboğa Havalimanı’nda bir araya geldi.
Toplantıda, Türkiye’nin, PKK/YPG ve DEAŞ dahil olmak üzere Suriye’de faaliyet gösteren tüm terör örgütlerine karşı ulusal güvenliğini korumaya yönelik önleyici tedbirler alacağını vurguladı. Erdoğan, Türkiye’nin DEAŞ terör örgütüyle doğrudan mücadele eden tek NATO ülkesi olduğuna dikkat çekerek, Ankara’nın PKK terör örgütü ve ona bağlı unsurların sahadaki durumu istismar etmesini önleyeceğini söyledi.
Ayrıca DEAŞ terör örgütüne karşı mücadelede hiçbir zaafın ortaya çıkmamasını sağlayacağının sözünü verdi. Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünün, birliğinin ve üniter yapısının korunması konusunda uzun süredir devam eden tutumunu yineledi. Ayrıca Erdoğan, uluslararası topluma Suriye kurumlarının rehabilite edilmesi ve yeniden yapılandırılması için birlikte çalışma çağrısında bulundu.
Suriye’nin istikrarı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da mevkidaşlarıyla bir dizi görüşme gerçekleştirdi ve son olarak Ankara’da Blinken’i ağırladı. Cumartesi günü Suriye’nin geleceğiyle ilgili uluslararası bir toplantı için Ürdün’ün Akabe’sindeydi.
Dışişleri bakanı, ülkenin istikrarının hem bölge hem de dünya için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, “düzenli, kapsayıcı ve Suriye liderliğinde bir geçiş süreci” çağrısında bulundu. “Terörün bu geçiş dönemini istismar etmesine hiçbir şekilde izin vermemeliyiz” dedi.
Etkinliğe ev sahipliği yaptığı için Ürdün’e şükranlarını ifade eden Fidan, içinde bulunduğumuz dönemin bölge açısından tarihi önemine dikkat çekti. Suriye halkının güvenlik, özgürlük ve refah içinde yaşamayı hak ettiğini vurgulayan Fidan, mevcut geçiş döneminde devlet kurumlarının korunması ve gerektiğinde reformların uygulanması gerektiğini vurguladı.
Fidan, Suriye’nin zengin sosyal dokusunun yanı sıra toprak bütünlüğünün de korunmasının önemine değindi. Tüm azınlıklara saygı gösterilmesi gerektiğini ve geçiş sürecinin birlik, karşılıklı uzlaşma, ihtiyat ve özen ilkelerine göre yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Suriye için hem uluslararası siyasi desteğin hem de insani yardımın kritik rolünü vurguladı. Önümüzdeki süreçte atılacak herhangi bir yanlış adımın düzensiz göç dalgalarını tetikleyebileceği uyarısında bulunarak, eşgüdümlü çabalara ve geçmişteki hatalardan ders alınmasına duyulan ihtiyacın altını çizdi.
Fidan, dış tehditler üzerine İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına derhal son verilmesini talep etti. Ülke için önümüzdeki zorlukları kabul ederek, “Önümüzdeki günler kolay olmayabilir, ancak Türkiye olarak Suriye halkı ile omuza omuza durmaya devam edeceğiz.”
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fidan, Türkiye’nin sınırları dışında da devam eden terör tehditlerine dikkat çekti.
“Irak ve Suriye’nin tehdidi altındayız. PKK, son 10 yılda Suriye’deki kaostan istifade ederek YPG bünyesinde yeniden yapılanmaya çalıştı. PKK/YPG terörüyle mücadelemizi, nerede olursa olsun hedef alarak sürdürüyoruz. “dedi bakan.
Toplantı sırasında bu endişelerin bölgesel ve uluslararası ortaklarla tartışıldığını belirterek, Türkiye’nin Suriye Kürtlerinin haklarına saygısını tekrar teyit etti. Fidan, “Amacımız Suriyeli Kürtleri terör örgütü PKK/YPG’den ayırmak. Suriyeli Kürtlerin meşru temsilcilerinin Şam’da haklarını savunma çabalarına destek veriyoruz” dedi.
Yine Cumartesi günü Türkiye, Şam’daki büyükelçiliğini 12 yıl kapalı kaldıktan sonra yeniden açtı. Yeni Maslahatgüzar Burhan Köroğlu’nun huzurunda diplomatik misyon üzerine Türk bayrağı çekildi. Başkentin diğer diplomatik misyonlara da ev sahipliği yapan Rawda semtindeki büyükelçilikte düzenlenen törene, Suriye geçiş hükümetinin temsilcileri de katıldı.
Şam büyükelçiliği, Türk hükümetinin Esad’ın istifa etmesi yönündeki çağrıları sırasında kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle, Suriye’deki iç savaşın başlamasından bir yıl sonra 26 Mart 2012’de kapatıldı.
Köroğlu daha önce Türkiye’nin Moritanya’nın Nouakchott Büyükelçisiydi. Şam’daki görevde ne kadar süre kalacağı henüz belli olmadı. Türk istihbarat şefi İbrahim Kalın da perşembe günü Şam’daydı ve başkentteki Emevi Camii’ni ziyaret ediyordu.