Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri de dahil olmak üzere 52 ülkeden destek aldığını ve herkesin ellerinden geleni yapması ve daha fazla sorumluluk alması gerektiğini söyledi. “Birlik ve beraberliğimizi göstermenin zamanı geldi” dedi.
Türkiye, İsrail’in Gazze ve diğer yerlerdeki Filistinlileri hedef alan soykırıma varan acımasız kampanyasının başlıca muhaliflerinden biridir. Ankara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce “ölüm makinesi” dediği şeye koşulsuz destek veren Netanyahu yönetiminin işlediği savaş suçlarının ana sağlayıcısının Batı olduğunu düşünüyor.
Fidan, Riyad’daki toplantıda İsrail’in Gazze’deki soykırımının durdurulması gerektiğini, bunun da birlik ve işbirliği içinde hareket edilmesiyle mümkün olabileceğini vurguladı. Yetkili, El-Aksa Camii’ne karşı tehdidi vurgulayarak, kutsal bölgenin tarihsel statükosunu değiştirmek için bazı İsrail aşırı sağ figürleri tarafından açık bir beyan gösterdi.
Filistin meselesinin tüm Müslümanların meselesi olmadığını, “eylem” ile birlikte “tek ses”e ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Soruna ilişkin kararlılığın veya ahlaki zeminin mevcut olduğunu ancak “zorla tedbirlerin” eksik olduğunu belirtti. Kaynaklar, “Kan dökülmesini durdurmak ve yakın bölgesel savaşı önlemek için alınması gereken somut önlemler var” dedi.
Türkiye’nin üst düzey diplomatı, birçok ülkenin İsrail’e savaşını sürdürmek için silah ve mühimmat göndermeye devam ettiğini kaydetti. Türkiye’nin BM girişimine bu ölçüde atıfta bulunarak, “İlk adım olarak İsrail’e silah ambargosu uygulanması için baskı uygulayabiliriz” dedi. Fidan, diğer tedbirlerin arasında İsrail ile ticaretin durdurulması ve Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı devam eden soykırım davasının birleştirilmesinin yer aldığını söyledi. Ayrıca, faaliyetleri İsrail tarafından yasaklanan Gazze için cankurtaran halatı olan Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) destek çağrısında bulundu.
Fidan’ın katıldığı zirvede geçen yıl alınan kararların uygulanması gözden geçirilecek ve İsrail’in Gazze, İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Lübnan’a yönelik saldırılarına son verilmesi çağrısında bulunan yeni tedbirlerin ortaya çıkması bekleniyor. Geçen yılın en önemli sonuçlarından biri, İsrail’in acımasız saldırısını sürdürdüğü Filistin bölgesindeki krize çözüm bulmak amacıyla Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar, Filistin, Endonezya ve Nijerya’dan oluşan bir Gazze Temas Grubu’nun kurulmasıydı. son 13 ay. Grup o zamandan bu yana uluslararası ziyaretler gerçekleştirdi ve küresel örgütlerle ilişkiler kurarak iki devletli çözümü savundu ve Filistin sorunlarına ilişkin farkındalığı artırdı.
İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırganlığını ele almak amacıyla geçtiğimiz Kasım ayında Riyad’da Arap-İslam Ortak Olağanüstü Zirvesi düzenlendi.
Son zirveden yapılan ortak açıklamada üye devletlere İsrail üzerindeki siyasi, diplomatik ve hukuki baskıyı artırma çağrısında bulunuldu ve BM Güvenlik Konseyi’nden ateşkes kararı alması istendi.
Ayrıca İsrail’e silah satışının askıya alınması, Gazze’ye insani yardımın artırılması tavsiyesinde bulundu ve BM genel sekreterinden Filistinli siviller için uluslararası bir koruma mekanizması önermesini talep etti.
Açıklamada, kapsamlı bir barış süreci hakkında uluslararası bir konferansın düzenlenmesi, aşamalı uluslararası garantiler verilmesi ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) İsrail’in Gazze’de kimyasal silah kullanımına ilişkin bir soruşturma başlatılması çağrısında bulunulması tavsiye edildi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ayrıca İsrail’in dahil olduğu olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara ilişkin soruşturmaları hızlandırması yönünde çağrıda bulunulurken, üye devletler BM İnsan Hakları Konseyi ve diğer insani yardım kuruluşları içindeki eylemleri koordine etmeye teşvik edildi.
Gambiya ve Kamerun’da son yapılan toplantılarda üye devletler Filistin’e desteklerini yinelediler.
Türkiye, 2025 yılında 51. İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi’ne ev sahipliği yapacak ve konferansın bir yıllık dönem başkanlığını üstlenecek.
İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik acımasız saldırısını 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürüyor.
İsrail’in saldırısı 43.550 Filistinliyi öldürdü ve 102.700 kişiyi de yaraladı; devam eden ablukanın ortasında ciddi gıda, temiz su ve ilaç kıtlığına yol açan bölgedeki nüfusun neredeyse tamamını yerinden etti.
ABD, Mısır ve Katar’ın İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşması yapılmasına yönelik arabuluculuk çabaları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşı durdurmayı reddetmesi üzerine başarısızlıkla sonuçlandı.
