<p>CHP Genel Başkanı Özgür Hususi, Mutluluk Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ı parti genel merkezinde ziyaret etti. Hususi ve Arıkan, ortalama 1 saat devam eden görüşmenin arkasından izahat yapmış oldu. Hususi, Mutluluk Partisi'ni geçirdiği kurultay süreci adına kutlayarak, Arıkan'a yeni görevinde başarı dileğinde bulunduklarını söylemiş oldu. Hususi, "İçinde bulunduğumuz siyasal konjonktüre ilişkin, partimizin karşı karşıya bulunmuş olduğu saldırılar, yargı tacizi ve bu sürece karşı Cumhuriyet Halk Partisi'nin yetkili organlarında alınan kararlar ve yürütülen süreçler hakkında da Sayın Genel Başkanımıza ve heyetine informasyon verme imkanı buldum. Bundan sonrasında da Sayın Genel Başkanımızla, bundan ilkin beraber yürüttüğümüz ittifak süreçlerindeki iyi ilişkiler ve pozitif yönde beraber emek harcama süreçlerini de hatırlayarak, bundan sonraki süreçte de kontakt halinde olmaya, içinde bulunulan siyasal şartları beraber değerlendirmeye karar verdik. Bu mevzuda karşılıklı mutabakatımızı ifade ettik" diye konuştu.</p> <p><img alt="" height="533" src="https://www.gastepress.com/images/uploads/2025/02/VjoOICheWwpIuffghqhsJaFCiWKoHw5M1EpWtJMq.jpg" width="800" /></p> <p><strong>'TÜSİAD NEREDE HAKSIZ'</strong></p> <p>Soruları yanıtlayan Hususi, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin, "TÜSİAD yeni bir şey söylemiyor. Bunu ilk kez TÜSİAD da söylemiyor; çoğumuz söylüyoruz, sendikalar söylüyor, işçilerin örgütü söylüyor. Şimdi de patronların örgütü söylemiş oldu. Bu söyledikleri, 'Bunlar yaşanıyor' dedikleri hangisi yaşanmadı Türkiye'de? Yaşam hakkıyla ilgili, insanların konakladıkları bir otelde bir yangın çıkıp da bu kadar kişinin yaşamını kaybetmesinden tutun da yaşam hakkına dair söylediklerinden, yargı bağımsızlığına, soruşturmalara dair söylediklerine kadar TÜSİAD nerede haksız? Bugün oluşturulan soruşturma, dün TÜSİAD Başkanının yapmış olduğu açıklamayı doğrulamıştır. Bu şekilde bir izahat dünyanın hangi ülkesinde soruşturma ile sonuçlanır? Almanya'da TÜSİAD’ın dengi kurum bu açıklamayı yapsa, hükümeti eleştirse bu şekilde bir soruşturma açılıyor mu? İngiltere'de, Fransa'da, gelişmiş demokrasilerde açılıyor mu? Peki açılmayan bu ülkelerin ulusal geliri kaç para?" ifadelerini kullandı.</p> <p><strong>'ERKEN SEÇİM TALEBİNİ YÜZDE 70 GÖSTEREN ANKETLER VAR'</strong></p> <p>Hususi, erken seçim tartışmaları ile ilgili, "Sayın Erdoğan, 'Ülkenin bu şekilde bir talebi, problemi yok ki' demiş. Herhalde geldiği ülkeleri kastediyor. Malezya'da falan yok herhalde. Bizim burada var. Aramıza hoş geldi; bir sorsun, sokağa çıksın bakalım. Salon seven, sıcak seven Erdoğan'ı sokağa çıkmaya, seçmene sormaya çağrı ediyorum. Hazır sorulmuşu var. Hepimizin abonesi olduğu, tüm partilere giden anketler var. Bir baksın bakalım 31 Mart'ta yüzde 30'larda, 25'lerde olan erken seçim talebi şimdi nerelere tırmanmış? 65 gösteren var, 70 gösteren var. Sayın Erdoğan, 'Milletin erken seçim talebi yok' diyorsa, onu inip bir de pazarda ateş pahası etiketlerle muhatap emekliye sorsun. Çıksın gitsin, kasabın önünden geçemeyen asgari ücretliye sorsun ya da gitsin bu şekilde veresiye defterlerini eğitim edemeyen esnafa sorsun" diye konuştu.</p> <p><strong>'ADAYI GEÇ BELİRLERKEN HATA YAPTIK'</strong></p> <p>Partisinin cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecine değinen Hususi, "Bizim anladığımız politika biçiminde, partiler kendi içlerinde ve kamuoyunu ilgilendiren ve ileride ülke açısından netice doğurabilecek süreçleri yaşıyorlarsa, bundan birbirlerini haberdar etmeleri doğru olur. Cumhurbaşkanı adayımızı belirlerken, bir siyasal partinin genel başkanı organik adaydır. Sayın Babacan, Tekrardan Refah Partisi'nde Sayın Erbakan bu tarz şeyleri ifade ettiler. Fakat ben kendim aday olmadığım için yerime bir aday belirlenirken bir süreç tanım ediyoruz. Bu süreç hakkında da bilgilendirme imkanı bulduk. Fakat ziyaretimizin aslı, 'hayırlı olsun' ziyaretidir. Fakat bunun haricinde da devamlı kontakt halinde olmak, daha sık bir araya gelmek ve gitmek noktasında da aynı fikirdeyiz aslına bakarsanız. Biz geçen seçimde, talibi fazlaca geç belirlerken hata yaptık. Fakat devamlı ittifak konuşarak fazlaca erkenden de hata yaptık. İttifak gerekseme olursa günü ulaştığında bunlar kesinlikle değerlendirilir. Şimdi yürüyen süreç Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecidir. Buradan ‘Toplumsal muhalefetin adayını biz belirliyoruz, bu şekilde olacaktır’ falan benzer biçimde bir yaklaşımımız da yok. Fakat tüm karşıcılık partilerini fazlaca önemsiyoruz. Toplumsal muhalefeti bir arada tutmak ve onlarla bir arada olmak için, hep beraber olmamız için bir patronaj talebimiz yok. Tüm muhalefetle beraber emek vermeye, savaşım etmeye hazırız" dedi.</p> <p><strong>'HODRİ MEYDAN'</strong></p> <p>Hususi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘CHP’li belediye başkanları kendi aralarında çatışıyorlar, biz işimize bakıyoruz’ şeklindeki sözlerine ilişkin sual üstüne şu ifadeleri kullandı:</p> <p>"Olması gerekeni söylemiş; fakat yapması gerekeni söylememiş. Bu şekilde yapmıyorlar. Bugün Akın Gürlek’i İstanbul’a ben atamadım. Akın Gürlek İstanbul’da fazlaca mahkeme değiştirerek ve bir ihtimal dünya yargı tarihinin en mobilize hakimi olarak adaleti katletti. Sonrasında da ödülünü aldı. Siyasal bir makam olarak Erdoğan’ın nitelendirdiği bakan yardımcılığı görevine geldi. ‘Eskiden bakanlar siyasal, müsteşarlar teknikti. Şimdi bakanlar teknik, yardımcıları siyasal’ diyen ben değilim. Eğer bir hakim ya da savcı siyasete atılmak için çekilme ederse, görevine geri dönemez. Erdoğan’ın siyasal rakipleri tek tek ayıklanıyor. Bugün Türkiye’de demokrasi, yargı darbesinin karşısında. Ondan sonrasında tutmuş, ‘Benim alakam yok. Ben karışmam. Siyasal yasak benim işim değil’ ki kendisi siyasal yasak mağdurudur. Siyasal yasak mağduriyetini anlata anlata iktidara gelenler, bugün rakiplerine, şu demek oluyor ki neyle muhatap oldularsa mislini kendileri yapıyorlar. 'Gördükleri zulümden ders alıp bu ülkeyi demokratik bir ülke yapacaklar' diye düşünürken, 'gördükleri zulmü unutmayıp kimselere bunu yapmazlar' diye beklerken beterini yapıyor. En sonunda siyasal rakibi olan siyasal partileri kapatmaya da gelirlerse şaşırmam. Zira kendileri kapatma davası ile muhatap olmuşlardı. En sonunda görün, kimi tehlikeli görüyorsa kapatacak. Bu noktaya getirmeye çalışıyor. Ikimiz de buna teslim olmamak için fazlaca hususi bir sürecin içindeyiz. Bizlere cenk duyuru etti Erdoğan, şimdi de savaşıyor bizimle. Ikimiz de siyaseten yapmamız ihtiyaç duyulan her neyse tüm gücümüzle, tüm gayretimizle, tüm kudretimizle bunu yapmak durumundayız. Onun gündemi buraya sıkıştırmasına karşı erken seçimin gündemi; bu ülke iyi mi zenginleşecek, bu insanların karnı iyi mi doyacak, bu açlık ve sefalet iyi mi bitecek, emekliye zam iyi mi verilecek, asgari ücret nerelere gelecek. Gümbür gümbür bu tarz şeyleri konuşmaya geliyoruz. Sanmasın ki onun yargı tacizini konuşmaya devam edeceğiz. Onun gereğini yapacağız. Yolumuza çıkacağız, önümüze bakacağız. Meydan okuyorum. Ne yapıyorsa yapsın."</p> <p><strong>ARIKAN: ADAYLIĞIN ERKEN AÇIKLAMASIYLA ALAKALI KAYGILARIMIZ VAR</strong></p> <p>Mutluluk Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ise Özgür Hususi’e teşekkür ederek, "Siyasal partilerin bir araya gelmesi, güncel mevzuları değerlendirmesi, ülkenin gidişatıyla ilgili görüşme yapmaları mühim. Önümüzdeki süreçte de bu görüşmeler, bu ziyaretler devam etmesi noktasında bir mutabakat sağlandı. Toplumsal muhalefetin birlikte hareket etmeyle ilgili bir gündem maddemiz olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin en köklü partilerinden biri, 100 senelik geçmişi olan bir parti. Kendi iç muhasebelerini yaparak adaylarının erken açıklanmasını daha doğru olacağız kanaatine varmışlar. Bizim Mutluluk Partisi olarak adaylığın erken açıklamasıyla ilgili kaygılarımız var. Birazcık daha seçime kısa sürede konuşulmasının, aday tespitinin daha doğru olacağını düşünüyoruz. Erken seçim olmalı mı? Ne olursa olsun olmalı" dedi.</p>
Özgür Özel: Toplumsal muhalefetin adayını belirliyoruz gibi bir yaklaşımımız yok!
