Sekiz yaşındaki Narin Güran’ı arama çalışmaları 27 Ağustos’ta Diyarbakır’da yedinci gününe girdi.
Güran, 21 Ağustos’ta Kur’an kursuna gitmek için evden ayrıldı ancak sonrasında eve dönmedi. Demirören Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre, aynı akşam kaybolduğu ihbarı üzerine, Tavşantepe köyüne jandarma, komando, iz sürücü köpekleri ve su altı arama ekiplerinden oluşan yerel kurtarma ekipleri sevk edildi.
Ayrıca yetkililer, Güran’ın kaybolduğu dönemde bölgeden geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 aracı da sorguya aldı. Mahalledeki evler ve köye giren araçlar arandı.
22 Ağustos gecesi yapılan aramada yol kenarında bir çocuk terliği bulundu. Güran ailesinin evinden yaklaşık 3 kilometre uzakta bulunan terlik, Narin’in kızlarına ait olduğunu doğrulayan anne ve babasına gösterildi. Ancak aile daha sonra terliğin numarasının Narin’e uymadığını bildirdi. Terlik daha detaylı inceleme için laboratuvara gönderildi.
Narin’in kaybolmadan önceki görüntüleri de ortaya çıktı. 21 Ağustos günü saat 15.15’te okulun güvenlik kayıtlarında Narin’in dört arkadaşıyla birlikte yürüdüğü ve oradan ayrılıp tepedeki yoldan evine doğru ilerlediği görülüyor.
Anne Yüksel Güran, Kürtçe internet haber kaynağı Rûdaw’a konuştu. Kızının kaybolmasıyla ilgili üzüntüsünü paylaşan Güran, onun bir an önce bulunmasını canı gönülden istediğini söyledi.
Şöyle devam etti, “Sanki dünya üzerime geliyor. Nefes alamıyorum ve insanları anlamıyorum. Sanki hapishanedeyim. Kızımın nerede olduğunu bilmiyorum. Bilmiyorum.” Kötü insanların mı yoksa iyi insanların mı elinde olduğunu bilmiyorum. Hayatta mı, ölü mü bilmiyorum. Benim için dünya artık bir hapishane ve ben onun içinde sıkışıp kaldım.”
