Fidan, Cuma günü NTV kanalında canlı yayında yaptığı konuşmada, “YPG’nin ortadan kaldırılması Türkiye’nin stratejik hedefidir” dedi. Kürt nüfusunun güvenliğinin sağlanması gerektiğini belirterek, PKK’nın Suriyeli salonlarının ülkenin geleceğinde yeri olmadığını vurguladı.
“Suriye’de artık ulusal bir hükümet var” diyen Fidan, yeni yönetimin YPG’yi veya diğerlerini tanımayacağını da sözlerine ekledi.
“Topraklarını ve egemenliklerini geri alacaklar” diye ekledi.
YPG, 1984’ten bu yana Türkiye’de kanlı bir terör kampanyası yürüten ve en az 40.000 kişiyi öldüren terör örgütü PKK’nın Suriye kolu.
Washington, terör örgütü DEAŞ’la mücadele kisvesi altında PKK/YPG’ye destek veriyor.
Görevden ayrılan Biden yönetimi, özellikle, Suriye’deki bir güç boşluğunun, hâlihazırda çok sayıda çatışmayla harap olmuş bölgede zaten yüksek olan gerilimleri daha da kötüleştirebileceğinden ve DEAŞ terör grubunun yeniden toprak ve nüfuz kazanması için koşullar yaratabileceğinden endişe ediyor.
Bu arada Ankara, PKK/YPG’nin güvenlik boşluğunu kullanarak Türkiye sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturma gündemini zorlayabileceğinden endişe ediyor.
NATO müttefikleri Washington’un PKK/YPG’ye verdiği destek konusunda anlaşmazlığa düşmüş durumda.
Üst düzey Türk diplomat, Türkiye’nin on yıldan fazla bir süre önce ayaklanmanın başlangıcından bu yana her zaman Suriye’deki riskleri öngördüğünü, ancak Esad rejiminin Ankara’nın başlatmayı önerdiği siyasi süreçleri göz ardı ettiğini söyledi.
Beşar Esad’ın devrilmesiyle ilgili olarak Fidan, Ankara’nın Rusya ve İran’a, son iki ila üç yılda zayıflayan rejim güçlerini desteklemek için askeri müdahalede bulunmama çağrısında bulunduğunu söyledi.
Fidan, “Yapılması gereken en hayati şey Ruslar ve İranlılarla konuşarak askeri açıdan denkleme girmemelerini sağlamaktı” diyen Fidan, Ruslar ve İranlılarla görüşmeler yaptıklarını ve anlaştıklarını ifade etti.
“Rejimin desteği olsaydı işler oldukça kanlı bir hal alırdı” dedi.
Rejim karşıtı unsurların yönetim tecrübesi vardı
Rejim karşıtı güçlerin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de 4 milyonluk nüfusa hizmet verdiğini kaydeden Fidan, onların tecrübe sahibi olduklarını ve öncelikli yükümlülüklerinin halkın ihtiyaçlarını karşılamak olduğunun bilincinde olduklarını söyledi. Kendilerinin de kapsayıcı ve hoşgörülü olmaları gerektiğini ancak yeni yönetimin önceliğinin birliğin sağlanması olduğunu ifade etti.
Fidan, “Terörün olmadığı, azınlıkların ayrımcılığa uğramadığı bir Suriye istiyoruz. Kimyasal silaha sahip olmayan, komşu ülkeleri tehdit etmeyen bir ülke istiyoruz.” diyen Fidan, Ankara’nın şu anda bu mesajları Şam’a ilettiğini ifade etti.
Türkiye büyükelçiliğini yeniden açacak
Fidan, Türkiye’nin Şam’daki büyükelçiliğinin ne zaman açılacağı sorusuna ise diplomatik personelin yola çıktığını söyledi.
“Büyükelçiliğimiz yarından itibaren faaliyete başlayacak” [Saturday]” dedi Fidan.
Türkiye, 12 yıl sonra Suriye’ye maslahatgüzar atadı.
Büyükelçilik, Esad rejimi güçleri ile demokrasi yanlısı protestocular arasındaki çatışmaların ardından Mart 2012’de kapatılmıştı.
Burhan Köroğlu’nun atanması, Türkiye’nin en yüksek istihbarat şefi İbrahim Kalın’ın Perşembe günü Suriye başkentini ziyaret etmesinden kısa bir süre sonra geldi.
Suriye’nin rejim karşıtı güçleri Pazar günü erken saatlerde başkent Şam’a girerek Beşar Esad rejiminin onlarca yıldır süren yönetimine son verdi.
Yakalama aynı zamanda 1963 darbesiyle Suriye’de iktidara gelen Arap sosyalist grubu Baas Partisi’ni de devirdi.
Rejim karşıtı güçler, çatışmanın kritik dönemlerinde Esad’a destek veren müttefikleri Rusya ve İran’ın bölgenin kalbindeki Suriye’deki nüfuzuna da büyük darbe indirdi.