Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen 11. OTS zirvesinde konuşan Erdoğan, “Engelleri aşarak bu güne geldik ama daha gidecek çok yolumuz var.” dedi.
Yaklaşık 175 milyonluk genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve zengin kültürümüz büyük atılımlara imza atabilir” dedi.
Hükümetinin benimsediği “Türkiye Yüzyılı” sloganını yineleyerek, “Önümüzdeki dönemi ‘Türk dünyası yüzyılı’ yapmak için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti.
OTS, Türk dünyasını ortak tarihi ve kültürel değerler ile ekonomi, siyaset, eğitim, kültür, savunma, güvenlik, ulaşım ve turizm gibi çeşitli alanlarda işbirliği yoluyla bütünleştirmeyi amaçlayan önemli bir uluslararası kuruluştur.
Bugün, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’dan oluşan beş tam üyenin yanı sıra Türkmenistan, Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) de gözlemci olarak yer alıyor.
Erdoğan, Çarşamba günkü zirvede alınan kararların, üye ülkeler arasında 2040 vizyonuna yönelik temel birlik düzeyini sağlayacağını söyledi.
Merkez Bankaları Konseyi
Zirvede benzer şekilde OTS üyesi ülkeler Merkez Bankaları Konseyi’nin kurulmasına yönelik mutabakat zaptı imzaladı.
İmzacılar Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan merkez bankası başkanlarıydı.
Devletler ayrıca, Türk dünyasının yeşil vizyonuna yönelik bir karar da dahil olmak üzere çok sayıda karar kabul etti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Comer Tokayev ayrıca ortak Türk alfabesinin benimsenmesine yönelik projeyi “tarihi” olarak nitelendirdi ve üyeler arasında ticaret, finans, yatırım ve enerji alanlarında derinleşen bağları övdü.
İki yıllık koordinasyonun ardından OTS üyeleri Eylül ayında 34 harften oluşan ortak bir alfabeyi benimsemeye karar verdiler.
Erdoğan, ortak alfabe üretme kararının “ortak geleceğimizi birlikte inşa ettiğimizin bir işareti” olduğunu söyledi.
Karabağ
Türkiye cumhurbaşkanı ayrıca, Azerbaycan’ın sahadaki kazanımlarının, tarihi baş düşmanı Ermenistan ile bir barış anlaşmasının imzalanmasıyla masada pekişeceği yönündeki umudunu da dile getirdi.
1991 yılında Ermeni ordusu, uluslararası alanda Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanınan Karabağ’ı ve komşu yedi bölgeyi yasadışı bir şekilde işgal etmişti.
Azerbaycan, Eylül 2023’te terörle mücadele operasyonunun ardından bölgedeki ayrılıkçı güçlerin teslim olmasının ardından Karabağ’da tam egemenlik kurdu. Azerbaycan ve Ermenistan henüz barış anlaşmaları imzalamadı ve ilişkileri normalleştirmedi.
Zirvede de konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, benzer şekilde küresel güvenlik sorunları nedeniyle Türk devletleri arasında savunma ve güvenlik iş birliğinin “büyük önem taşıdığını” vurguladı.
Yerinden edilmiş Azerbaycanlıların anavatanlarına dönmekte olduğu Karabağ’ın kurtarılmış topraklarında kapsamlı yeniden yapılanma ve kalkınma projelerinin sürdüğünü söyledi.
Filistin
İsrail’in Filistin topraklarına yönelik saldırganlığına ilişkin Erdoğan, uluslararası toplumun, işgal altındaki Filistin topraklarında, özellikle de Gazze’de yaşanan soykırımı durdurmakta fena halde başarısız olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Türkiye, Gazze’deki bu vahşeti ve insanlık dışı katliamı kabul etmiyor” diyerek, Türk dünyasına “bu konuda kararlı bir duruş” sergileme çağrısında bulundu.
Türkiye, İsrail’in abluka altındaki Gazze’ye karşı bir yıldır sürdürdüğü savaşı ve son dönemde Lübnan’a yönelik ölümcül saldırısını sert bir şekilde eleştiriyor ve Birleşmiş Milletler’i çatışmalar konusunda İsrail’e yaptırım uygulamamakla ve Batılı müttefiklerini de İsrail’in şiddet içeren yöntemlerini desteklemekle suçluyor.
İsrail, BM Güvenlik Konseyi’nin derhal ateşkes talep eden kararına rağmen, Hamas’ın geçen yılki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik yıkıcı saldırısını sürdürüyor.
Yerel sağlık otoritelerine göre, o zamandan bu yana çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 43.000’den fazla insan öldü ve 102.000’den fazla kişi de yaralandı.
İsrail ayrıca Gazze’ye yönelik ölümcül savaşı nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) soykırım davasıyla karşı karşıya.
Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu “Gazze kasabı” olarak damgaladı ve onu Nazi Almanyası’nın Adolf Hitler’ine benzetti. Ayrıca BM’yi İsrail’e silah ambargosu uygulamaya çağırdı ve bunun Gazze savaşını sona erdirmek için “etkili bir çözüm” olacağını söyledi.
Ukrayna
Erdoğan, üçüncü yıl dönümüne yaklaşan Ukrayna’da devam eden savaşa ilişkin, Türkiye’nin hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın dahil olduğu bir müzakere süreciyle adil ve kalıcı bir barışa desteğini yineledi.
“Türk devletleri olarak barışın sağlanmasına yönelik diplomatik çabaları desteklemek hayati önem taşıyor” dedi.
Rusya, 2014’ten bu yana Kiev’e karşı savaşan Donetsk ve Luhansk’in doğu bölgelerine yardım etmesi ve koruması gerektiğini söyleyerek Şubat 2022’de Ukrayna’da “özel askeri operasyon” başlattı.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu pek çok ülke olası barış görüşmelerini kolaylaştırmak için aracılık yaparken, bu görüşmelerde çoğu zaman duraklama ya da kesintiye uğrayan önemli aksaklıklar yaşandı.
Türkiye, tahıl ihracatı gibi kritik konularda anlaşmalarla sonuçlanan 2022’deki ilk müzakereler de dahil olmak üzere arabuluculuk çabalarında kilit bir oyuncu oldu.
Ancak her iki taraftan da ara sıra gelen önerilere rağmen, daha geniş barış görüşmeleri, büyük oranda uyumsuz talepler ve altta yatan güvensizlik nedeniyle ilerleme kaydedemedi.