Suudi Arabistan’ın Riyad’ında İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği’nin olağanüstü zirvesinde konuşan Erdoğan, “İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik amansız saldırısı ve işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik artan baskılar, durumun bu noktaya doğru gittiğinin kanıtıdır” dedi.
Türkiye, İsrail’in Gazze ve diğer yerlerdeki Filistinlileri hedef alan soykırıma varan acımasız kampanyasının başlıca muhaliflerinden biridir. Ankara, Erdoğan’ın daha önce “ölüm makinesi” dediği şeye koşulsuz destek veren Netanyahu yönetiminin işlediği savaş suçlarının ana sağlayıcısının Batı olduğunu düşünüyor.
İsrail-Filistin çatışmasında 1967 sınırlarıyla iki devletli çözümü savunan Erdoğan, İsrail parlamentosunun BM’nin Filistinlilere yardım kuruluşu UNRWA’yı yasaklamasının amacının “iki devletli çözümü ortadan kaldırmak ve Filistinli mültecilerin geri dönüşünü engellemek olduğunu” söyledi. kendi memleketlerine.”
“İsrail hükümetinin rızasını arayarak iki devletli çözümün anlamsızlığını görüyoruz” dedi.
Türkiye cumhurbaşkanı, “İsrail’e siyasiden ekonomik, askeri ve manevi desteğe kadar her türlü desteği sağlayan bir avuç Batılı ülkeye saldırırken, Müslüman ülkelerin yeterli yanıt verememesi durumun bu noktaya gelmesine neden oldu.”
“Filistin’de soykırım yapanlara karşı baskı yapılması için koordineli çabalarımızı sürdürmemiz lazım” diyen Erdoğan, Müslüman milletler arasındaki görüş farklılıklarının “bir dezavantaj olamayacağını” vurguladı.
“Müslüman devletler İsrail’i durdurmak için atılabilecek adımlara atılmalı,” diye devam etti, silah ambargosu çağrısını tekrarladı ve İsrail’e ticaret durma çağrısı.
Erdoğan, “İsrail’in saldırganlığı sona erene kadar uluslararası alanda yalnız kalması hayati önem taşıyor” dedi.
Ankara, Nisan ayında İsrail’le ticareti kesti ve Güney Afrika’nın Gazze’deki savaş suçları nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına katıldı.
Erdoğan, Müslüman devletlere de aynı şeyi yapma çağrısında bulundu ve Türkiye’nin “Netanyahu hükümetinin Filistin topraklarını işgal etmeye devam etmesinin ağır maliyetini gösterecek tüm somut eylemleri uygulamaya hazır olduğunu” söyledi.
Daha fazla ülkeyi Filistin eyaletini tanımaya çağırdı ve “Filistin’i bir gün BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak görmek” istediğini söyledi.
İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik acımasız saldırısını 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürüyor.
İsrail’in saldırısı, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 43.550 Filistinliyi öldürdü ve 102.700 kişiyi de yaraladı; ciddi gıda, temiz su ve ilaç kıtlığına yol açan devam eden ablukanın ortasında neredeyse bölgedeki nüfusun tamamını yerinden etti. Aynı dönemde İsrail ordusunun işgal altındaki Filistin topraklarında açtığı ateş sonucu 780’den fazla Filistinli öldürüldü ve 6.300’den fazla Filistinli yaralandı.
ABD, Mısır ve Katar’ın İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşması yapılmasına yönelik arabuluculuk çabaları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşı durdurmayı reddetmesi üzerine başarısızlıkla sonuçlandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Birliği zirvesinde geçen yıl kabul edilen kararların uygulanması gözden geçiriliyor ve İsrail’in Gazze, İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Lübnan’a yönelik saldırılarına son verilmesi çağrısında bulunan yeni tedbirlerin ortaya çıkması bekleniyor.
Geçen yılın önemli sonuçlarından biri, Filistin bölgesindeki krize çözüm bulmak amacıyla Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar, Filistin, Endonezya ve Nijerya’dan oluşan bir Gazze Temas Grubu oluşturmaktı.
Grup o zamandan bu yana uluslararası ziyaretler gerçekleştirdi ve küresel örgütlerle ilişkiler kurarak iki devletli çözümü savundu ve Filistin sorunlarına ilişkin farkındalığı artırdı.