Cumhurbaşkanı, “Bu zorlu süreçte Suriye halkının yanında olmalıyız” diye ekledi.
Erdoğan, Suriye halkının savaştan yıpranan ülkelerini toparlayabilmesi için birliğe ihtiyacı olduğunu belirtti. “Komşusu ve kardeşleri olarak bu sürece katkı sağlamaya hazırız. Terörden arındırılmış, farklı din, inanç ve etnik kökenden insanların bir arada barış içinde yaşadığı bir Suriye’nin inşasını canı gönülden bekliyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğüne önem veriyoruz” dedi.
Dünyanın küresel barışa ihtiyacı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı, ancak “ne yazık ki küresel güvenlik ve istikrarı sağlamakla görevli kurumlar krizler ve savaşlar karşısında sorumluluklarını yerine getiremedi” dedi. Onun sözleri, Türkiye’nin küresel düzene yönelik eleştirisinin, özellikle İsrail’in soykırımını Filistinlilere karşı durduramamasında tekrarlamasıydı.
Türkiye, rejim karşıtı güçlerin bu ayın başlarında Beşar Esad’ı iktidardan uzaklaştırmasının ardından ülke belirsiz bir yola girerken, komşusu Suriye’nin yeni döneminde yeniden inşasına yardımcı olmak için tüm imkanları seferber ediyor.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlıklarına Türkiye’nin Suriye için atabileceği siyasi ve ekonomik adımların yanı sıra gerektiğinde Suriye’ye gidebilecek çeşitli kurumlar aracılığıyla destek sağlamanın yollarını araştırma talimatı verdi.
Esad’ın devrilmesi, Esad klanının korku ve korkunç suiistimallerle dolu elli yıllık yönetimine şaşırtıcı bir son verdi. Ancak gidişinin yol açtığı sevinç, yıllarca süren iç savaşla harap olan ve büyük ölçüde yardıma bağımlı hale gelen bir ülkenin sıkıntılarına son vermedi.
Suriye’ye, Esad’ın protestolara yönelik şiddetli baskısına yanıt olarak ilk kez 2011’de felç edici yaptırımlar uygulandı. Avrupa Birliği daha ağır yaptırımlardan bazılarını kaldırmayı düşünürken, Suriye ekonomisi çökmüş durumda, yoksulluk yaygın, enflasyon ve işsizlik yüksek.
Suriye’de milli iradenin eşit şekilde temsil edilmesi çağrısında bulunan Türkiye, ülkenin “ancak komşu ülkeler ve uluslararası toplumun yardımıyla toparlanabileceğini” söyledi.
“Altmış bir yıllık baskı ve karanlık sona erdi ama Baas rejimi geride bir tren kazası bıraktı. 13 yıllık çatışmalardan yorulmuş, 1 milyona yakın insanın öldürüldüğü, nüfusunun yarısının yerinden edildiği bir Suriye’den bahsediyoruz. Erdoğan, Salı günü Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Ankara’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“Suriye, komşularının, dost ülkelerin, AB ve uluslararası kuruluşların da aralarında bulunduğu uluslararası toplumun güçlü desteğiyle hızla toparlanmalı. Uluslararası toplum, son 13 yılda katledilen Suriye halkına yeterli desteği sağlayamadı. Artık bunu Suriye’nin yeniden imarına, toparlanmasına destek vererek telafi edebilirler.” dedi.
D-8 işbirliği
Erdoğan, daha güçlü uluslararası iş birliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı ve ayrıca Mısır ile ticaret anlaşmasının onaylanması başta olmak üzere D-8 organizasyonundaki son gelişmelere dikkat çekti. Üye ülkeler arasındaki ekonomik bağların genişletilmesi potansiyelinin altını çizerek, “Mısır’ın da tercihli ticaret anlaşmasını onaylamasıyla, anlaşmanın çok daha geniş ölçekte uygulanması artık mümkün olacak.” dedi. Türkiye cumhurbaşkanı ayrıca az gelişmiş ülkeleri küresel girişimlere dahil etmenin önemini vurguladı. Türkiye merkezli festivalin sınırlar ötesinde teknolojik ilerlemeyi teşvik etmedeki rolünü vurgulayarak, “Dünyanın en büyük havacılık ve uzay festivali TEKNOFEST’e en az gelişmiş ülkeleri de dahil ederek küresel adalete ve kalkınmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
Bölgesel meselelerle ilgili olarak Erdoğan, Azerbaycan’ın D-8’e katılmasını övdü ve bunun örgütün gücü açısından önemli bir adım olduğunu söyledi. “Son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştirerek örgütümüze katılan Azerbaycan ile bugün geçmişe göre daha güçlüyüz” dedi.
D-8 öncelikle ekonomik bir yapı olarak kuruldu ve Gazze’deki olağanüstü toplantıları, yalnızca siyasi meselelere odaklanan türünün ilk örneği oldu. Türkiye, grubun 1997 yılında İstanbul’daki kurucuları arasındaydı. Erdoğan’ın siyasi akıl hocası merhum başbakan Necmettin Erbakan’ın kuruluşuna öncülük etmesi, Erdoğan’ın Perşembe günü zirvenin açılışında yaptığı konuşmada bunu dile getirdi.
Zirvede Erdoğan’a Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı dış politika ve güvenlikten sorumlu başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç eşlik ediyor. D-8’in bir başka toplantısı için bir gün önce Kahire’ye gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Mısır’ın başkentindeki havalimanında Erdoğan’ı karşılayanlar arasındaydı.