Her ne kadar ortak bir tarihi ve kültürel mirasa sahip olsalar da, Ege Denizi’nin karşı yakasındaki iki ülke, geçmişte karasularının paylaşımı ve Türklerin yaşadığı Kıbrıs adasına ilişkin politikalar başta olmak üzere birçok konuda birbirlerine düşman olmuşlardı. Kıbrıslı ve Kıbrıslı Rum toplulukları ikamet etmektedir.
Kısa süren çekişmelerin ardından Ankara ile Atina, Miçotakis ve Erdoğan’ın öncülüğünde birbirine ısınmaya başladı. Ancak Yunanistan’ın Ege Denizi’nde deniz parkları tahsis etmesi gibi birçok konuda birbirlerine karşı şikâyetlerini dile getirmekten çekinmiyorlar.
Gelişim Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer Salı günü Daily Sabah’a yaptığı açıklamada, iki ülkenin hâlâ Kıbrıs sorunu gibi çözülmemiş sorunları olduğunu söyledi. Özellikle “kıta sahanlığı” sorunu çözülmeden enerji yatırımları konusunda gerilimin yüksek olduğunun altını çizdi. Doğu Akdeniz’in en uzun kıtasal kıyı şeridine sahip olan Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetiminin deniz sınırı iddialarını reddetti.
Tuncer, deniz parkı konusuna da değindi. Kıta sahanlığı meselesi henüz çözülmemişken, Yunanistan’ın ekolojik koruma adı altında yaptığı bu hamleye Türkiye’nin tolerans göstermeyeceğinin altını çizdi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki egemenlik meselesi, Yunanistan’ın son dönemdeki normalleşme çabalarına rağmen Ege Denizi’nde yeni bir deniz parkı kurma planları üzerine yeniden alevlendi. Nisan ayında Ankara, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın önümüzdeki hafta Atina’da düzenlenecek 9. Okyanuslarımız Konferansı öncesinde biri Ege’de, diğeri İyonya Denizi’nde olmak üzere iki yeni deniz parkının açılışını yapma niyetini açıklayan açıklamasına tepki gösterdi.
Ege Denizi’ndeki deniz parkı, Girit’in kuzeyindeki Milos adasının batısından Muğla ilinin Datça yarımadası yakınındaki Nisyros’a kadar 11 grup ıssız ada ve adacıktan oluşacak. Deniz parkı, ekolojik sürdürülebilirliği sağlamak ve diğerlerinin yanı sıra deniz rekreasyon faaliyetlerini mümkün kılmak için belirli bir alanı ayıran belirlenmiş bir parktır. Gemi trafiğinin kontrol edildiği ve inşaat faaliyetinin bulunmadığı bölgede bilimsel araştırmalar için belirli bir alan ayrılacak. Dışişleri Bakanlığı, “Yunanistan’a, gündemdeki Ege sorunları ile uluslararası anlaşmalarla egemenliği Yunanistan’a devredilmeyen bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin konuları kendi gündemi çerçevesinde bu konuya karıştırmamasını tavsiye ediyoruz” dedi. Bakanlık geçen ay yaptığı açıklamada bunu söyledi.
İki taraf, son yıllarda, özellikle de Rusya-Ukrayna ihtilafının patlak verdiği 2022’den bu yana, bağlarını geliştirmek için yüksek profilli adımlar attı. Erdoğan’ın geçen ay Yunanistan’a yaptığı ziyarette ticareti artırma, iletişim kanallarını açık tutma ve askeri güven arama konusunda anlaştılar. – Gerginliği azaltacak önlemlerin alınması ve özellikle Ege Denizi’nde onları ayrı tutan sorunlar üzerinde çalışılması. Resmi açıklamalar olumlu olsa da sorunlar uzun süredir devam ediyor ve köklü. Her iki taraf da özellikle Türk ve Yunan jetlerinin yakın zamana kadar sık sık çatıştığı Ege’de sürecin türbülanssız geçmesini beklemiyor.
Ocak 2023’te Ankara ve Atina’nın savaş uçakları için Washington’la ilgili anlaşmalara varması, bölgede yeni çatışmalara ilişkin endişeleri artırdı.
Ankara, komşusunu Türkiye ile silahlanma yarışına girmemesi, özellikle de savaş sonrası anlaşmaları ihlal ederek 1960’lardan bu yana tartışmalı Ege adalarında askeri varlık kurma konusunda defalarca uyardı.
Yunanistan’ın ABD’den F-35 savaş uçağı satın alması ve savunma bütçelerini artırması, Doğu Akdeniz’deki Türk çıkarlarının korunmasına karşı koyma anlamına geliyor. Yunanistan, adaları Türkiye’den gelebilecek olası bir saldırıya karşı savunması gerektiğini söylüyor ancak Türk yetkililer, adaların militarizasyonunun devam etmesinin Ankara’nın adaların mülkiyetini sorgulamasına yol açabileceğini söyledi.
İlişkilerin normalleşmesi Doğu Akdeniz’deki gerilimi hafifletecek ve bölgesel istikrara katkı sağlayacaktır. Güney Akdeniz ülkeleri Libya ve Mısır da kıta sahanlığı meselesinin tarafları arasında yer alıyor.
Tuncer, Türk ve Yunan tarafları arasındaki görüşmelerde büyük olasılıkla Rusya-Ukrayna çatışması ve ikilinin bu çatışmada nasıl bir rol oynayabileceği konularının da ele alınacağını söyledi. “Muhtemelen Türkiye’nin (Filistin-İsrail çatışması) İsrail ile ticareti (durdurma) kararı sonrasında Yunanistan’ın tutumu hakkında da konuşacaklar.”
Ancak bunun her iki taraftan da olumlu mesajların alınacağı bir toplantı olacağına inanıyorum” dedi.