Bu inşaatı yapanlar, İstanbul Belediyesi’nden tadilat için izin almışlar.
Ama yaptıkları resmen ve alenen kaçak inşaat.
Hem de gözbebeğimiz Boğaz’da.
*
Bir çivi çakmanın bile izne bağlı olduğu Boğaz’da, yasalara karşı kibirli bir meydan okumadır bu.
Küstahlıktır. Cürettir. Pervasızlıktır.
*
Ben en çok adamların bu özgüveninin altında neyin yattığını merak ediyorum.
Bu pervasızlık, gücünü nereden alıyor?
Bu meydan okumanın arkasında kim var?
Bu cüretin dayanağı nedir?
Nasıl bu kadar küstah olabiliyorlar?
*
Burası İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda.
Tadilat iznini belediye vermiş.
Ağaçlar kesilirken, inşaat yapılırken, Boğaziçi öngörünümü bozulurken Belediye yetkilileri uyumuşlar mı?
Oranın fotoğrafları ortaya çıkmasaydı o inşaat, küstahça tamamlanmış olmayacak mıydı?
*
Bundan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden beklentim şudur:
*
“İnşaatı durdurduk” demekle yetinmesinler. Kazma kürek dalsınlar o inşaata.
Bu küstahlığa, bu pervasızlığa, bu meydan okumaya ancak böyle karşılık verilebilir.
Başka türlüsü kurtarmaz.
RAHATSIZ EDİCİ BİR FOTOĞRAF
GÖKHAN Çıra / Selin Ciğerci olayından bağımsız olarak…
Gökhan Çıra’nın minicik kızıyla çektirdiği o fotoğraf karesiyle ilgili düşüncelerim:
*
Korkunç ithamlarda bulunabileceğim bir fotoğraf değil ama yine de rahatsız edici.
En azından bir mahremiyet ihlali varmış gibi geldi bana. Tedirgin edici bir yakışıksızlıktan söz ediyorum.
Niyetlerden bağımsız olarak söylüyorum bunu.
Bunun internette paylaşılmasından kaynaklanan şuursuzluk ise ayrıca kaygı verici.
CUMHURBAŞKANI İLE KÜRTÇE KONUŞAN TEYZE
YER: Adıyaman.
Çevre ve Şehircilik Bakanı, yaşı epey ilerlemiş Zeliha Teyze ile birlikte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arıyorlar.
Türkçe bilmeyen Zeliha Teyze’miz Kürtçe konuşuyor, oğlu Türkçeye çeviriyor.
*
Ana dil, ana sütü gibi haktır.
PEKER AÇIKALIN MI O
DOKTORUYLA birlikte açıklama yapmış Peker Açıkalın. “Sağlığım yerinde” diyor. “Konuşuyorum” diyor. “Yürüyorum” diyor. “Sağlığımla ilgili spekülasyon yapmayın” diyor.
*
Çok iyi. Çok güzel. Şifa bulması çok sevindirici.
Fakat.
Peker Açıkalın ne kadar da değişmiş öyle.
Valla tanıyamadım, billa tanıyamadım.
Yeni görünümüne bir şey demiyorum. Gayet de iyi görünüyor.
Sadece bu denli radikal bir değişim karşısında şaşkınlığımı gizleyemiyorum.
ABD’NİN SİNAN OĞAN’I
İKİ aday arasında geçiyor ABD’de yarış:
Bir tarafta Trump var.
Bir tarafta Kamala Harris var.
*
Ama bir de yüzde 5’lik bir aday var:
Robert F. Kennedy Jr.
*
Bu adayla ilgili merak edilenler şunlar:
Adaylıktan çekilecek mi? Çekilirse adaylardan hangisine destek verecek? Seçmenlerini işaret ettiği isme yönlendirmeyi başarabilecek mi?
*
Ne kadar da Sinan Oğan olayına benziyor.
*
Son Dakika… Robert Kennedy Jr. kampanyasını askıya aldığını ve Donald Trump’ı desteklediğini açıkladı.
BİLARDONUN ALTIN ÇAĞI
DÜN akşam bir Amerikan filmi izliyordum. Filmin büyük bir bölümü bilardo masalarıyla dopdolu bir barda geçiyordu.
*
Bilardo, Amerikan filmlerinin çoğunda fon oluşturuyor. Amerikan taşrasının sıkıcı ortamında yapacak bir şey bulamayan gençler, bilardoya dadanıyorlar. Bar kavgalarında ıstakaların rolü de asla tartışılmaz.
*
Hatırlıyorum:
80’lerde başlamıştı bizde bilardo merakı.
Kahveler, bilardo masalarıyla doluyordu. “Pike çekmek yasaktır” levhaları falan…
90’larda ise bilardo, ülkemizde tam olarak altın çağını yaşadı. Sadece bilardo masalarından oluşan “bilardo salonları” o dönemin ürünüydü.
2000’lerin ortasından itibaren yavaş yavaş kaybolup gitti.
*
Çok beceriksizdim bilardo konusunda. Tebeşiri bile düşürürdüm elimden. Sürekli yenilirdim. Tam bir kabiliyet düşmanıydım yani.
Kendim için değil de bilardoyu Semih Saygıner edasıyla oynayan yetenekli arkadaşlarım açısından soruyorum:
Nereye gitti bizdeki bilardo merakı?
FİKRİ TAKİP
YANGIN RAPORU ÇIKTI
“DİYARBAKIR / Mardin yangınlarının çıkış nedeni elektrik şirketi mi” sorusuna yanıt veren rapor, nihayet ortaya çıktı.
Savcılık gözetiminde bir buçuk aylık bir çalışma yapıldı. Sayfalar dolusu belge. Detaylı incelemeler, çok sayıda testlerle elde edilen sonuçlar.
Sonuç? Elektrik şirketinin bir suçu yok.
*
Yangınla ilgili ön rapor vardı. Ancak o ön raporu, üç kişilik bir ekip yarım gün içinde hazırlamıştı.
Bu nedenle son rapor hem kapsamı hem de detaycılığı nedeniyle çok daha ikna edici.