İstanbul’un yanı sıra Van, Diyarbakır ve Dersim’deki kadın örgütleri, 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesini protesto etti.
19 gündür kayıp olan Narin’in cesedi, arama ekipleri tarafından 8 Eylül’de yakındaki bir nehir yatağında bulundu.
8 Eylül’de İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde düzenlenen protestoda, ellerinde genç bir kızın posterlerini taşıyan kadınlar, “Narin için adalet arayacağız” ve “Katil hükümet” sloganları attı.
Protestocular yaptıkları ortak açıklamada, “Yarın okullar açılıyor. Narin okula gidebilirdi ama onun yerine onun ölümünü tartışıyoruz” dedi.
Eylemde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim konuştu. “Narin’in cansız bedeni bulundu ama adaleti bulamadık” dedi. Konuşmacı, Adalet Bakanı’ndan olayla ilgili uygulanan yayın yasağının kaldırılmasını talep etti.
Yasak 9 Eylül’de kaldırıldı ve Güran’ın otopsisine ilişkin ayrıntılar ve gizli tanık ifadeleri ortaya çıkmaya başladı.
Güneydoğu Diyarbakır ve doğu Van illerinde de protestolar düzenlendi.
Diyarbakır’da Özgür Kadın Hareketi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Kürt yanlısı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Narin cinayetini protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenledi.
DBP il binası önünde toplanan binlerce kişi, Narin’in fotoğraflarını taşıyarak Şeyh Sait Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşe Amed Çocuk Hakları Komisyonu, Amed Şiddeti Önleme Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) üyeleri katıldı.
Protestoya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun katıldı. Etkinlikte konuşan Hatun, üzüntü ve öfkelerini dile getirerek, “Maalesef belediyemiz, jandarmamız, polisimiz, AFAD’ımız olmak üzere tüm kurumlarımız bu davada başarısız oldu. Belediye adına halkımızdan özür diliyoruz. Başka hiçbir aile çocuğunu bu şekilde kaybetmesin, bu sözü hep birlikte vermeliyiz.”
Van’da Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri alkışlar ve sloganlarla yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında kalabalık sık sık “Narin’e adalet, herkese adalet” sloganları attı.
Yürüyüşçüler, Kürtçe “Çocuklar için güvenli bir dünya, Narin için adalet” yazılı pankart taşıdı. Basın açıklamasının yapıldığı Sanat Caddesi’nde ellerinde Narin’in fotoğraflarını taşıyan yüzlerce kişi toplandı.
Açıklamayı Emek ve Demokrasi Platformu adına Eğitimciler Sendikası (Eğitim Sen) Van Şubesi Eş Başkanı Funda Demir Bozkurt okudu.
Bozkurt, “Bu olayla ilgili medyada çıkan spekülasyonlar, DNA delillerinin bir arabadan geç toplanması, tutarsız ve çelişkili açıklamalar, gizlilik kararı, yayın yasakları, devlet içindeki bazı güçlerin kasıtlı olarak failleri koruduğunu gösteriyor” dedi.
Protestoculara göre Narin’in cesedinin günler sonra evinin bu kadar yakınında bulunması bu sonucu destekler nitelikteydi.
Grup aynı zamanda Türkiye’de her gün ortalama 32 çocuğun kaybolduğu daha büyük bir sorun olan çocuk güvenliği konusuna da dikkat çekti.
Açıklamada, “Çocuk hakları ihlal edildiğinde, kaybolduklarında veya öldüklerinde ne yazık ki devlet yetkilileri yalnızca anlık, işlevsel olmayan ve geçici bir tepki veriyor.”
Bozkurt şöyle devam etti: “Narin Güran’ın hayattan bu şekilde koparılan ilk çocuk olmadığını vurgulamak isteriz. Müslime Yağal, Leyla Akdemir ve daha birçok kişinin ölümlerinin ardında benzer hikayelerin yattığını biliyoruz. Bu çocukların öldürülmesinin ardından gerekli önleyici ve koruyucu tedbirler alınsaydı Narin bugün hayatta olacaktı.”