Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) kapsamında Ekrem Cünedioğlu ve Yağmur Uzunırmak’ın 2024 yılında yayınladığı araştırmaya göre, milyonlarca çocuğun olumsuz koşullar altında yaşaması nedeniyle ülkede çocuk yoksulluğu yıllar geçtikçe istikrarlı bir şekilde artıyor.
Türkiye, anneleri kendilerine destek olmak için hurda toplamaya giderken sobanın neden olduğu yangında hayatını kaybeden beş kardeşin trajik ölümünün yasını tutarken, çocuk yoksulluğu sorunu varlığını sürdürüyor.
Verilerin yaş gruplarına göre ayrıştırıldığı TEPAV araştırması, 0-2 yaş arası bebekler ve 3-14 yaş arası çocuklar arasında yoksulluk oranlarında artış eğilimi tespit etti. 2017 yılında bebeklerde yoksulluk oranı %36,8 iken 2022 yılında bu oran %41,4’e yükseldi. Benzer şekilde tüm çocuklarda yoksulluk oranı da aynı dönemde %40,8’den %43,8’e yükseldi.
Kişi başına düşen gelir hesaplamalarına göre bebek ve çocuklarda yoksulluk oranları önemli ölçüde daha yüksekti. 2022 yılında yoksulluk oranı bebeklerde (0-2 yaş) yüzde 41,4’e, çocuklarda (3-14 yaş) yüzde 43,8’e, genç yetişkinlerde (15-24 yaş) yüzde 29,9’a, 25 yaş ve üzeri yüzde 18,2’ye ulaştı. .
Ekonomist Hakan Yılmaz, TEPAV’ın yayınladığı bir diğer araştırmada ise EUROSTAT verilerini ve kendi hesaplamalarını kullanarak 2023 yılında çocuk yoksulluğu oranının yüzde 34,4 olduğunu ortaya koydu.
2020 yılına kadar yüzde 33-34 arasında değişen bu oran, 2021’den bu yana yüzde 34’ü aştı. Araştırmada ayrıca 2 milyon çocuğun derin yoksulluk koşullarında yaşadığı belirlendi.
Rapora göre Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranı tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden daha yüksek. Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranı yüzde 30’u aşarken, 27 AB ülkesinin ortalaması ise yüzde 19 civarında.
