Hayat Tahrir El Şam (HTŞ) ve Özgür Suriye Ordusu’na bağlı cihatçı grupların Halep’e yönelik Hama ve Kürtlere yayılan saldırılarına karşı bir araya gelen İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin protestosuna 2 Aralık’ta Türk polisi saldırdı. Şahba yerleşimi.
Grubun Beyoğlu ilçesi Şişhane Mahallesi’nde toplanmasına rağmen basın açıklaması son anda İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı.
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, polis önce kalabalığın etrafını sardı ve en az 50 protestocuyu gözaltına alırken, grup “Yaşasın Rojava!” sloganları attı.
İstanbul’da saldırılar protesto edildi: Rojava çetelerine mezar olacakhttps://t.co/wcqdGwzlQw pic.twitter.com/kLBTGW4fFm
— Mezopotamya Ajansı (@MAturkce) 2 Aralık 2024
Kürt Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Sözcüsü Ayşegül Doğan, sosyal medya hesabından İstanbul il eşbaşkanlarının da gözaltına alındığını duyurdu.
Savaş karşıtı toplantılardan, açıklamalardan, demokratik tepkilerden, itirazlardan korkanlar şunu bilmelidir ki, insanlık değerlerini savunmak için sesimiz daha da yükselecek ve güçlenecektir” dedi.
#DEMParti İstanbul İl Eş Başkanlarımız @YangozGonca ve @muratkalmaz141 Pek çok üyemiz, gönüllülerimiz ve temsil edilen partilerimizin temsilcilerinin gözaltında. Siyaset ve toplumsal muhalefet bu hukuksuzluğa kayıtsız kalmamalı. Savaşın olmadığı buluşma, açıklama, demokratik tepki ve…
— ayşegül doğan (@aysegul__dogan) 2 Aralık 2024
Ne oldu?
Muhalifler, 26 Kasım’da Halep’in kuzey ve kuzeybatısındaki bölgelerden sürpriz bir saldırı başlattı. 29-30 Kasım’da hükümet güçlerini püskürterek şehre girdiler.
Bu, Rusya ve İran’ın desteklediği hükümet güçlerinin Halep’in doğu bölgelerini kontrol eden isyancıları yenilgiye uğrattığı 2016 yılından bu yana ilk kez şehrin kontrolü değişti.
Saldırı Hayat Tahrir El Şam tarafından başlatıldı. Eskiden Nusra Cephesi olarak bilinen bu grup, 2016’da bağların kopmasına kadar El Kaide’nin Suriye savaşındaki resmi kanadıydı.
Ebu Muhammed el-Golani liderliğindeki HTŞ, Esad’ın başka yerlerdeki kazanımlarına rağmen isyancıların tutunmayı sürdürdüğü kuzeybatıdaki bir yayın parçası olan İdlib bölgesinde uzun süredir baskın güç konumunda.
ABD, Rusya, Türkiye ve diğer devletler onu terör örgütü olarak tanımlıyor.
Başka bir isyancı ittifak Halep’in kuzeyindeki bölgelerden ayrı bir saldırı başlattı. Bu isyancılar Türkiye tarafından destekleniyor ve Suriye Ulusal Ordusu’nun bayrağı altında örgütleniyor.
Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşma, 2020’den bu yana kuzeybatıdaki durumu genel olarak istikrara kavuşturdu. Ancak Türkiye, Esad’ın çatışmayı sona erdirmek için muhalefetle bir anlaşmaya varamamasından duyduğu hayal kırıklığının arttığını ifade etti.
Türk güvenlik yetkilileri, Ankara’nın isyancıların saldırılarını durdurmaya çalışırken, Suriye hükümet güçlerinin isyancılara yönelik saldırılarından giderek daha fazla endişe duyduklarını söyledi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Esad ve muhaliflerin uzlaşması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’deki temel kaygılarından biri, Washington’la müttefik olan ancak Ankara tarafından terörist kabul edilen Kürtlerin önderliğindeki grupların elindeki güçtür. Türkiye’nin devlete ait Anadolu Ajansı, isyancı Suriye Ulusal Ordusu’nun Tel Rıfat kasabasını Kürt YPG milislerinden aldığını söyledi.
Hem Kremlin hem de Tahran, Suriye hükümetine desteklerini yineledi.