Gelecek hafta ek olarak, Çin’de açıklanacak veriler, İngiltere’de hükümetin sunmuş olacağı bütçe tasarısına dair spekülasyonlar ve Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi de takip edilecek.
1. VERİLERE DÖNÜŞ
ABD’de hükümet ödeneksiz kalması sonucunda faaliyetlerinin büyük kısmını durdurmuş, 37. gününe girilen süreç sebebiyle devlet kurumları ekonomik veri açıklayamamıştı. Bugüne dek veri yayımlanmayan en uzun süreç yaşanırken, ABD Temsilciler Meclisi’nde Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin bir çözüm yolu bulmaya çalışmış oldukları düşünülüyor. Verilerin tekrardan açıklanmaya başlaması piyasalar için fazlaca mühim bir gelişme olabilir.
Fakat, geçici olarak işlerini bırakan federal çalışanların tekrardan işe dönmesi için bir antak kalma sağlansa dahi verilerin toplanıp derlenmesi için süre gerekecek. Dolayısıyla Perşembe günü enflasyon verisinin açıklanması beklenmiyor.
Hükümet faaliyetleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk vazife döneminde de durmuştu. Fakat, 1 Ekim’den bu yana devam eden, Trump’ın bu dönemindeki “kapanış” ilk vazife dönemine kıyasla daha uzun sürüyor.
Temsilciler Meclisi’nde çoğunlukta olan Cumhuriyetçilerin 2026 bütçesinde Uygun Fiyatlı Bakım Yasası (ACA) kapsamında verilen desteğin devam etmesini sağlayacak teklifi bütçe tasarısına koymamasının peşinden Demokratların bütçeyi onaylamayı reddetmesiyle hükümet faaliyetlerini askıya almıştı.
Bu ihtilaf gerekseme sahiplerine meydana getirilen yardımları ve havalimanlarının faaliyetlerini de etkilerken, Obamacare olarak da malum yasa hakkında bir antak kalma sağlansa da Demokratların bu hafta mahalli seçimlerde elde etmiş olduğu zaferlerin kapsamlı bir antak kalma sağlanmasına dair tutumlarını iyi mi etkileyeceği belli değil.
2. ÇİN’İN EKONOMİSİ NE DURUMDA?
Yatırımcılar, ABD ile Çin’in içinde gerçekleşen tecim anlaşmasını davranışlarında ölçülü bir halde geride bırakırken, yıl sonuna doğru Çin’in 2025 yılı iktisat karnesinde pekiyi alıp alamayacağına dair ipuçlarını görebilmek için Çin’in iktisat verilerine odaklanacaklar.
Pazar günü açıklanması beklenen Çin’in tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve üretici fiyat endeksi (ÜFE) verileri, siyaset yapıcıların zor durumdaki ekonomiyi desteklemek için büyük çaplı teşvikler uygulamaktan kaçınmaları sebebiyle, kalıcı deflasyonist baskıların devam ettiğini izah edebilir. Çin’in ihracatı Ekim ayında beklenmedik bir halde düşmüştü.
Cuma günü açıklanacak öteki iktisat verileri içinde konut tutarları ve perakende satışlar da var. İki iktisat verisinin de ekonominin gelecek seyrine ilişkin beklentilere yön verecek kadar etkili olması beklenmiyor.
Piyasalar Çin’in zayıf ekonomik verilerine pek duyarlı değil, hisseler, ülkenin teknolojik açıdan bağımsızlığını artırma ve çağdaş bir endüstri sistemi kurma hamlelerinden destek alarak yükselmeye devam ediyor.
3. İNGİLTERE’DE EKONOMİ VERİLERİ
İngiliz yatırımcılar İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) Aralık ayında yapması beklenen faiz indirimine hazırlanmaya başladı.
Fakat ilk olarak, İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves’in 26 Kasım’da yapacağı bütçe açıklaması ve çoğunun BoE’nin sonucunda mühim rol oynaması beklenen bir takım veri izlenecek.
Reeves Salı günü, bütçe öncesi yapmış olduğu konuşmada vergi artışlarının önünü açmış sadece bu planın önceki vaatlerine karşıtlık oluşturup oluşturmayacağına ilişkin bir söylemde bulunmamıştı.
Sterlin euro karşısında 2023’ten bu yana, dolar karşısında da GBP= Nisan ayından bu yana en düşük seviyeye gerilemiş durumda.
İngiltere’de gelecek hafta açıklanacak olan TÜFE, ücret enflasyonu ve ekonomik gelişme sayıları, Reeves’in bütçe açıklamasından ilkin İngiltere piyasalarına yön verebilir, tecim dengesi sayıları da Trump’ın gümrük vergilerinin İngiltere ve ABD arasındaki “hususi ilişkiyi” ne kadar etkilediğini izah edebilir.
