Furkan Karabay / Gazete Duvar
İstanbul’daki savcılar, Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK-KCK) üyelik olduğu iddia edilen, Türkiye tarafınca bir terör örgütü olarak kabul edilen ve yerini hükümetin atanmış bir mütevelli heyeti tarafınca tutuklanan Essenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e karşı iddianame sundular.
İddianame, “silahlı bir terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla Özer için yedi yıl ve altı ay ila 15 yıl hapis cezası aradı.
Savcılar, 15 Ekim 2011 tarihinde kurulan Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) Demokratik Cemiyet Kongresi’nin (DTK) devam ettiğini iddia ettiler.
HDK’nın yasadışı bir teşkilat olmadığını belirten geçmiş bir karara karşın, iddianame grubun PKK direktifleri altında etkinlik gösterdiğini iddia etti.
İddianame ek olarak Özer’in “kentsel düşünce birliği” sistemi vasıtasıyla Esenyurt Belediye Başkanı olarak göreve getirildiğini ve PKK ile işbirliğini kolaylaştırdığı iddia edildi.
83 sayfalık iddianame, sayfa 25’ten sonrasında Özer aleyhindeki iddiaları ele aldı. Savcılar, İkral Adası’ndaki PKK lideri Abdullah Öcalan ile sulh süreci müzakerelerinden kayıtları belirttiler ve burada HDP politikacılarıyla tartışmalarda Ozzer’in adından bahsedildi.
İstihbarat ve devlet yetkililerini içeren toplantılarda HDP politikacıları Pervin Buldan ve Siririn Süreyya Önder, Öcalan ile Kürt meselesini ve sulh sürecini tartışan yer aldı. Görüşmeler esnasında, uzmanlığı sürece katkıda bulunabilecek akademisyenler içinde Özer’in adından bahsedilmiş olduğu bildirildi.
Savcılar ek olarak Özer’in telefon konuşmalarını kanıt olarak belirtti. MK olarak tanımlanan bir kişiyle kaydedilmiş bir davet, Özer’in MK’nin annesinin ölümü için başsağlığı dilediğini ortaya çıkardı. Konuşma kanıt olarak kullanıldı şu sebeple MK’nin kardeşi terörle ilgili suçlar için sabıka kaydı vardı.
Özer’in Mebya/Der’in (çatışma bölgelerindeki akrabalarını kaybeden aileler için bir dernek) merkezine yapmış olduğu ziyaret de kendisine karşı kanıt olarak sunuldu.
Buna ek olarak, Özer’in 2015 senesinde eski Van milletvekili Remzi Kartal ile dört iletişimi iddianameye dahil edildi. Özer yanıt verdi, “Remzi Kartal Van’dan, bir minibüs milletvekili ve aynı kabile soyuna aitiz. Ülkeyi terk ettikten sonrasında onunla hiçbir temasım yoktu, ne de aynı ideolojiyi yada dünya görüşünü paylaşmıyoruz. Ben Yalnız ailesini van’de tanıyın. “
Özer ve yazar Bejan Matur arasındaki telefon görüşmeleri de kanıt olarak açıklandı.
Yedi yıl ilkin Diyarbakır’nın Sur bölgesindeki çatışmalarda öldürülen oğlu Hakan Arslan’ın kalıntılarını taşıyan Ali Reza Arslan’ın bir fotoğrafı Özer’in ofisinde bulunmuş oldu ve suçlamalar içinde listelendi.
İddianame ek olarak Özer’in romanına da atıfta bulunmuş oldu Dağ Sancuğu (dağ ağrısı)İddiaların bir parçası olarak kurgusal bir karaktere atıfta bulunmak.
Savcılar, eski Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mezrakli ve 800 kişiyi içeren bir davada şahit olan Hicran Berna Ayverdi’nin ifadesini içeriyordu. Ayverdi, Özer’in bilimsel nitelikli seminerler esnasında terörist propaganda yaptığını iddia etti. Hearsay’a dayanan ifadesi de kanıt olarak kullanıldı.
İddianame, “Ahmet Özer, Toplumsal Demokrat Hareket Partisi (SHP) bayrağı altında seçimde koştu. Parti içindeki konuşmalarımızda, direkt Öcalan’ın talimatları altında aday gösterildiği söylendi.”
Belgede ek olarak “kentsel konsensüs” soruşturması kapsamında ana karşıcılık Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediyeleri hakkında devam eden soruşturmalara atıfta bulunmuş oldu.
Savcılar, CHP liderliğindeki Kartal ve Ataşehir bölgelerinden belediye başkan yardımcısı da dahil olmak suretiyle 10 kişinin 13 Şubat’ta tutuklandığını belirtti.
Yetkililer, Buzer benzer biçimde bu yetkililerin bir terörist grubun stratejisinin bir parçası olarak belediyelere yerleştirildiğini iddia ettiler.
İddianame, “Kentsel Konsensüs faaliyetlerinin tüm unsurları ve üyeleri hakkında soruşturmalar derinleşiyor ve devam edecek.”
(Ayşenaz Toptaş tarafınca İngilizce versiyonu)
