Türkiye ise AB’nin haritada da olsa karasularını Yunanistan’a veren hamlesine gözle görülür bir şekilde öfkelendi.
Yunan hükümeti Cumartesi günü yaptığı açıklamada, eski Başbakan Antonis Samaras’ın hükümeti Türkiye ile fazla uzlaşmacı olmakla eleştirmesinin ardından iktidar partisinden ihraç edildiğini duyurdu.
Samaras, Başbakan Kyriakos Miçotakis’e, ülkeler arasında “sakin sular” olarak adlandırılan müzakerelerde Türkiye’nin taleplerine boyun eğdiği iddiasıyla ülkenin dışişleri bakanını görevden alması çağrısında bulunmuştu. 2012’den 2015’e kadar başbakanlık yapan katı muhafazakar Samaras, son aylarda hükümeti Türkiye’ye karşı fazla yumuşak davranmakla ve iç toplumsal meselelerde sözde uyandırma gündemi izlemekle açıkça eleştirdi.
Samaras, “Türkiye’nin sorunlarının kalıcı olarak yatıştırılması merkezci bir politika değildir. Bu durumda Türkiye ile ‘dostluk ve huzur’ adına ‘yatıştırıcı olarak etiketlenmekten çekinmediklerini beyan edenler evlerine gönderilmelidir” dedi. To Vima gazetesine verdiği röportajda söyledi.
Yunan hükümeti sözcüsü Pavlos Marinakis Cumartesi öğleden sonra yaptığı açıklamada, Samaras’ın “son röportajında mevcut hükümet politikasının tamamıyla tamamen aynı fikirde olmadığını ifade ettiğini” söyledi. Bu defalarca ve kapsamlı bir şekilde açıklığa kavuşturuldu.”
Açıklamada, Samaras’ın bu yorumlarıyla Yeni Demokrasi partisinin “kendisini konumlandırdığı” belirtildi. Bu sıkıntılı dönemde hiç kimsenin ülkenin istikrarı ile kumar oynamaya hakkı yoktur” denildi.
Samaras, 1993 yılında dışişleri bakanı olarak Kuzey Makedonya ile Yunanistan’ın kuzey komşusunun adı konusunda çıkan anlaşmazlıkta sert bir tavır aldığında partiden ihraç edilmişti.
Şimdiki başbakanın babası olan dönemin başbakanı Konstantinos Miçotakis’in hükümetini düşürüp kendi partisini kurduktan sonra 2004’te Yeni Demokrasi’ye döndü ve 2009’da partinin başkanı oldu. Başbakan seçildi. 2012 genel seçimlerinden sonra. Mevcut hükümette kabinede yer almayan Samaras Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ihraç edilmesinin Mitsotakis’in “kibirinden ve bariz soğukkanlılığından” kaynaklandığını söyledi.
Yine Cumartesi günü Türkiye, AB’nin Ege ve Akdeniz Denizcilik Mekansal Planlama haritalarının “hukuki etkisi olmayan” “hükümsüz ve hükümsüz” olduğunu açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu planlamayla Türkiye’nin haklarının çiğnenmesine izin vermeyeceğiz” denildi.
Açıklamada, “AB’nin egemen devletler arasındaki denizcilik anlaşmazlıkları hakkında yorum yapma yetkisi yoktur. AB’nin bu tür girişimlere dahil olması, bu anlaşmazlıkların çözümünü daha da zorlaştırmaktadır.” ifadesine yer verildi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı ayrıca, AB’nin tek taraflı girişimlerinin “birbiriyle bağlantılı Ege sorunlarına kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm bulma çabalarını baltaladığını” belirterek, sorunların “uluslararası hukuk ve iyi komşuluk temelinde” çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye, Ege komşusu Yunanistan ile olan meselelerin AB ya da üçüncü ülkeler aracılığıyla değil, iki ülke arasında çözülmesi gerektiğini defalarca vurguladı. Söz konusu haritalar, Yunanistan’ın sözde münhasır ekonomik bölgesinin sınırlarını gösteriyor. karasularının ötesinde 200 deniz mili boyunca uzanan bölge (MEB).
Hafta sonu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki ülkenin karmaşık sorunları olduğunu söyledi. Her iki ülkenin ilişkilerdeki duruşunda iç siyasetin etkili olduğunu ancak sorunlarına karşılıklı mutabakata varılacak ve Türkiye’nin çıkarlarına zarar vermeyecek bir çözüm aradıklarını kabul etti.
Fidan, A Haber’e yaptığı açıklamada, Yunanistan ile bu yeni süreçte samimi görüşmelere ve gerilimin düşürülmesine odaklandıklarını söyledi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde Yunanistan ile ortak bir proje üzerinde çalıştıklarını kaydetti.