16 ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı zirvede, enerjiden sağlığa, eğitimden ulaştırmaya, ekonomik, kültürel ve insani işbirliğine kadar birçok alanda bölgesel güvenlik ve işbirliği ele alınacak.
Moskova’dan Pekin’e kadar geniş bir alanı kapsayan dokuz üyeli ŞİÖ, dünya nüfusunun yaklaşık yarısını barındırıyor.
Bu yılın ev sahipleri daimi üyeleri: Kazakistan, Hindistan, Çin, Kırgızistan, Pakistan, Rusya, Tacikistan, Özbekistan ve İran.
Bu yıl Belarus’un, neredeyse Hindistan’ın ev sahipliği yaptığı 2023 ŞİÖ zirvesinde üye olacağı söylendikten sonra katılması bekleniyor.
Bu yılki zirve aynı zamanda İsrail’in geçtiğimiz Ekim ayında başlayan yeni bir çatışma turundan bu yana binlerce masum Filistinliyi katlettiği Gazze’deki ateşkes konusuna da odaklanacak. Zirvenin işbirliği ve diğer konulara ilişkin 20’den fazla belgeyle sonuçlanması bekleniyor.
Türk medyası, Erdoğan’ın Putin ile zirvenin oturum aralarında yapacağı görüşmede Rusya-Ukrayna çatışması, İsrail’in Gazze saldırıları, Türkiye’nin muhalefetin yanında yer aldığı, Rusya’nın ise Esad rejimini desteklediği savaşla harap olmuş Suriye’deki durum konularının ele alınacağını bildirdi. Türkiye’de planlanan doğal gaz merkezinin yanı sıra enerji ve ticari ilişkilerde işbirliği. İki liderin Rusya’nın Türkiye’de inşa ettiği Akkuyu nükleer santralinin durumunu görüşeceği düşünülüyor.
Türkiye en son ŞİÖ bünyesinde bir “mega grid” üzerinde çalışacak teknik düzeyde bir çalışma grubu kurulması çağrısında bulunmuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın aktardığı öneri, Astana’da düzenlenen dördüncü ŞİÖ Enerji Bakanları toplantısının oturum aralarında gündeme geldi.
Türkiye, ŞİÖ’nün tam üyesi değil ancak 2012’den bu yana örgütün diyalog ortağı. “Üye ülkeler onay verirse, bu çalışma grubunun ilk teknik toplantısını bu sonbaharda veya önümüzdeki baharda Türkiye’de yapmak istiyoruz.” Bayraktar toplantıda, “2025 yılı.” dedi. Bakan ayrıca üye ülkeler arasında enerji geçiş teknolojilerini daha da iyileştirme ve uluslararası işbirliği yoluyla küresel olarak daha fazla pazara hitap etme potansiyeline dikkat çekti. “Ülkelerimiz, petrol, gaz, madenler ve insan kaynakları gibi doğal kaynakların yanı sıra üniversiteler ve araştırma merkezleri gibi kurumlar da dahil olmak üzere bol miktarda kaynakla kutsanmıştır. Birlikte çalışarak bu kaynaklardan daha etkili bir şekilde yararlanabilir ve faydaların geniş çapta paylaşılmasını sağlayabiliriz. “dedi.