Eleştiride amaç; iyi olanın kıymetini ortaya koymak, iyi olmayana ve kötüye olanak tanımamaktır. Eleştiri yapmak için araştırma yapmasını bilmek gerekir. Eleştirilecek mevzu yada durumla ilgili informasyon sahibi olmak gerekir. Bilgisiz eleştiri boş ve hurafeden başka bir şey değildir.
Eleştirmek düşünmenin bir türevidir. Fikir, entellektüel sürece dayalı beceriler gerektiren bir süreçtir. Eleştiri, kişinin kendisini ve diğerlerini düzeltme ve yerine alternatif koyma durumundan yoksun ise amacından sapmış olur. Eleştiri gelişmenin tetikleyicisidir. Eleştirel bakış, yargılama, yadırgama, aşağılama, olumsuzlama değil, durum tespiti olmalıdır.
Hadi kahve tadında bir öykümüzü okuyalım.
Delikanlı oldukça meşhur bir ressam olmak ister. Bunun için o dönemin en meşhur ressamlarından kabul edilen Hintli ressamdan ders almak ister. Delikanlı Hintli ressama gider ve amacını dile getirir.
Üstad, gence sana istediğin kadar süre veriyorum. Git yaşamının en güzel tablosunu çiz ve getir der. Genç altı ay kadar çalışır ve tabloyu bitirip, üstada gösterir.
Üstad; şimdi bu tabloyu gidip şehrin en kalabalık caddesine asacağız der.
Üstad, gence: tablonunda altına ” BEĞENMEDİĞİNİZ YERE ÇARPI ATIN” yazısını yazdırır.
Ortalama yedi gün sonrasında üstad, gençle tablonun asılmış olduğu yere giderler. Bakarlar ki tabloda çarpı atılmayan yer kalmamıştır.
Genç, tüm umudunu yitirir.
Üstad, gencin omuzundan tutarak ayağa kaldırır ve der ki; git istediğin kadar süre senin için en güzel tabloyu çiz ve getir.
Genç, ortalama bir altı ay kadar gene uğraşır ve yeni tablosuyla üstadın yanına gelir.
Üstad, gençle beraber tabloyu aynı caddeye götürür ve aynı yere şu ifadeyi altına yazarak asar.
“BEĞENMEDİĞİNİZ YERİ SİLİN VE DAHA GÜZELİNİ SİZ ÇİZİN”
Aradan yedi gün kadar geçer.
Üstad, gençle beraber tablonun olduğu yere gider ve bakarlar ki, tabolada ne bir silinti ne bir ekleme vardır.
Üstad, gence derki:
“İNASANLAR SENİ ELEŞTİRİR FAKAT YERİNE YENİSİNİ VE DAHA İYİSİNİ SEN YAP DEDİĞİN ZAMAN SUSARLAR.”
ELEŞTİR….. FAKAT ÜRET!
