Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 2 Ocak’ta Belçikalı mevkidaşı Bernard Quintin ile Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye’nin Suriye’de mağdur olan tüm grupların “koruyucusu” olduğunu ifade etti.
Fidan, Türkiye’nin dış politikasında “kimin yaptığına, kime yapıldığına değil, ne yapıldığına, nasıl yapıldığına baktığını” söyledi.
Fidan, “Türkiye endişe duyan herkesin koruyucusudur” dedi.
“(Tıpkı) Türkiye’nin, zulüm karşısında sığınma talebinde bulunan mültecileri kabul etmekten çekinmediği gibi… Türkiye, Suriye’de sıkıntı ve kaygı duyan her türlü çoğunluk veya azınlığın, Nusayrilerin, Alevilerin, Ezidilerin, Hıristiyanların, kim olursa olsun koruyucusudur. onlar,” diye ekledi.
İslamcı grup Hayat Tahrir el Şam (HTS) geçen ay Şam’a girerek Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı devirdi ve 13 yıl süren iç savaşı sona erdirdi.
Ancak Ankara onları tecrit etmeye çalışırken Suriye’deki Kürt gruplar artan tehditlerle karşı karşıya.
Türkiye, YPG’yi 40 yıldır Türk devletine karşı direnişle mücadele eden ve Ankara, Washington ve Avrupa Birliği tarafından “terörist” olarak kabul edilen Kürdistan İşçi Partisi (PKK) militanlarının bir uzantısı olarak görüyor.
“Yeni Suriye yönetimi de bu konuda son derece hassas. Umarım bir şey olmaz ama olursa Cumhurbaşkanımız (Erdoğan) bu konuda son derece hassastır ve ilkeleri açıktır. Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: Kim zulme uğrarsa, zulmün yanındayız.