Şimal Kıbrıs Türkçe (TRNC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertağruloğuk’un Perşembe günü yapmış olduğu açıklamada, iki Kıbrıs tarafı arasındaki son olarak gayri resmi görüşmelerin herhangi bir temel sonuca ulaşmasını engelleyeceğini söylemiş oldu.
17-18 Mart tarihleri içinde Cenevre’de gerçekleşecek olan BM’nin liderliğindeki görüşmede, Yunan ve Türk Kıbrısları, Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’a katılacak, sadece Erertruloğlu ona “oldukça fazla ehemmiyet verilmemeli” dedi.
Ertukruloğlu, Londra’daki Reuters’e verdiği demeçte, “Yunan Kıbrıslılar, Müzakereyi bırakıldıkları yerden (2017’de) almak için fırsat (toplantı) kullanmak istiyorlar (2017’de),” dedi. “Bizim için, ileriye doğru iyi mi gördüğümüzü tekrarlamak için bir fırsat: iki ayrı, egemen, eşit eyalet.”
“Yunanca Kıbrıslı bir ortaklık kurma olasılığı yok, niçin rahatsız oluyorsun? Niçin bir formülün kanıtlanmış bir başarısızlığı mevzusunda ısrar ediyor? Bu Birleşmiş Milletler için sorumuz.”
Yunan Kıbrıs lideri Nikos Christodoulides Çarşamba günü Türk Kıbrıslı olarak tekrardan birleşme görüşmelerine devam etmeyi taahhüt ettiğini ve herhangi bir anlaşmanın BM kararlarına dayanması icap ettiğini söylemiş oldu.
Çatışma uzun süredir 1964’ten beri adada barışı koruma gücü korumuş olan BM’nin gündeminde.
“Ortak bir yerin yokluğunda, Cenevre’deki bu toplantıdan gerçekçi bir halde ne bekleyebilir?” Ertukruloğlu dedi.
Kıbrıs adası, BM’nin kapsamlı bir yerleşim elde etmek için bir takım diplomatik çabasına karşın, Yunan ve Türk Kıbrıslar içinde onlarca yıl devam eden bir mücadelede birleşti. Kıbrıs görüşmeleri yirmi yıl süresince hiçbir yere gitmedi.
1960’ların başlangıcında etnik saldırılar, Kıbrıslı Türkçe’yi güvenlikleri için yerleşimlere çekilmeye zorladı. 1974 senesinde, Yunanistan’ın talibi ilhak etmeyi hedefleyen bir Yunan Kıbrıs darbesi, Türkiye Kıbrıslılarını zulüm ve şiddetten korumak için garantör olarak Türkiye’nin askeri müdahalesine yol açtı.
Türkiye Şimal Kıbrıs Cumhuriyeti (TRNC) 1983 senesinde kuruldu.
Ada, İsviçre’de başarısız bir 2017 girişimi de dahil olmak suretiyle son yıllarda bir açık ve kapama sulh süreci görmüş oldu.
Yunanca Kıbrıs İdaresi 2004 senesinde Avrupa Birliği’ne girdi, aynı yıl Yunanca Kıbrıslar, BM’nin Annan planını, AB’ye katılan bir tekrardan bir araya getirilmiş bir Kıbrıs’ı öngören onlarca yıl devam eden anlaşmazlığı sona erdirme planını engelledi.
Adanın statüsü, seneler süresince bir takım müzakereye karşın çözülmedi.
Yunanistan ve Yunan Kıbrıs İdaresi Kıbrıs’ta bir federasyonu desteklerken, Türkiye ve TRNC, adanın gerçeklerini yansıtan iki devletli bir çözüm üstünde ısrar etti.