Raporda Erdoğan, bilhassa Ankara’nın Ukrayna’dan Suriye’ye meydana getirilen çatışmalara aracılık etmede daha büyük bir rol aradığından, ABD-Türiye bağlarını bölgesel istikrar için daha yakın olarak görüyor. Türk başkanlığı ve Beyaz Saray, Reuters’ın yorum taleplerine derhal yanıt vermedi.
Pazar günü, Erdoğan Trump ile telefonla konuştu, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirme ve Suriye’deki istikrarı geri yükleme çabalarını tartıştı. Trump’a, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmek için “emin ve direkt girişimlerini” desteklediğini ve cumhurbaşkanı İletişim Müdürlüğü yapmış olduğu açıklamada, “adil ve kalıcı bir sulh” için çabalamaya devam edeceğini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı ek olarak Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin Trump kapsamında çözüm odaklı, samimi bir yaklaşımla ilerleyeceği umudunu dile getirdi. Terörle savaşım üstüne Erdoğan, Ankara’nın ABD’nin Türkiye’nin terörizme karşı mücadeleye olan çıkarlarını, Washington’un Suriye’de Türkiye’yi tehdit eden bir terörist grupla ittifakına ince örtülü bir referansla anlayacağını umduğunu söylemiş oldu.
İletişim Müdürlüğü, iki adamın ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel gelişimleri tartıştığını belirtti. Erdoğan, gelişen bölgesel ve internasyonal dinamiklerin Ankara ve Washington içinde daha çok danışma gerektirdiğini kaydetti. Trump’ın Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan emin ve direkt girişimlerine destek verdi ve Türkiye’nin çatışmanın başlangıcından beri adil ve kalıcı bir sulh sürdürmeye emin bulunduğunu ve çabalarını bu yönde sürdüreceğini de sözlerine ekledi.
Suriye mevzusunda Erdoğan, istikrarı geri kazanmanın, etkili bir yeni yönetim kurmanın ve normalleşmeyi teşvik etmek için yaptırımların kaldırılmasının önemini altını çizdi. Bu tür önlemlerin Suriyeli mültecilerin anavatanlarına dönüşünü kolaylaştıracağını belirtti, Türkiye’nin her iki ülkenin de desteklemesi gerektiğine inanıyor.
Erdoğan ek olarak, Türk müdafa endüstrisi üstüne yaptırımlar Yasası (Caatsa) yaptırımları, F-16 harp uçağı tedarik sürecinin ve Türkiye’nin iki ülke arasındaki müdafa işbirliğini güçlendirmek için lüzumlu adımları altına alan F-35 programına tekrardan entegre edilmesi ile ABD’nın rakiplerine karşı koymaya son verilmesini istedi.
Müdafa sorunları, iki bağlaşık arasındaki ilişkileri gölgede bıraktı, sadece Türkiye’yi yerli müdafa ürünlerine daha çok güvenmeye motive ettiler. Gene de Ankara, bu sorunların daha iyisi için çözüleceğini ve müdafa işbirliğini ana NATO müttefiki ile entegre edebileceğini umuyor.
Trump geçen yıl seçimleri kazandıktan sonrasında ilk kutlama mesajında Erdoğan, ABD liderini “dost” olarak nitelendirdi. Türk-ABD ilişkileri Trump altında bir gül yatağı olmasa da, Erdoğan, ikinci başkanlık vazife süresi için göreve başlamadan ilkin ve sonrasında sözlerinde onu “akıllı bir adam ve arkadaşı” olarak nitelendiren ABD başkanının övgüsünü kazanmıştır.
Türk-ABD bağları, iki önder telefon temasını sürdürmesine karşın, bu toplantının ilk olarak Mayıs 2024’e ertelenmeden ilkin Nisan ayında Beyaz Saray’da Erdoğan’a ev sahipliği yapması beklenen Trump’ın selefi Joe Biden’in bir dereceye kadar kötüleşti.
İsrail toplantıdan kaygı duyuyor
ABD İsrail ile ilişkileri, bilhassa Netanyahu yönetiminin soykırım eylemlerinin koşulsuz desteği Türkiye için kaygı duyuyor. Benzer şekilde İsrail, Trump ve Erdoğan arasındaki yakın ilişkilerden rahatsız oluyor. Türk köşe yazarı Yahya Bostan, Salı günü Yeni Şafak gazetesinde İsrail’in Trump-Erdoğan toplantısını önlemek için zorlandığını yazdı. Bostan, Netanyahu yönetiminin Türkiye ve ABD’nin eleştiri mevzuları tartışmasını istemeyeceğini yazdı. “Netanyahu yönetimi, Türkiye’nin Suriye’deki tesirini azaltmak için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD Merkez Komutanlığı (Centcom) ile temas halindeydi.
Esad rejiminin Suriye’deki düşüşü, Türkiye ve İsrail arasındaki esasen gerilmiş ilişkileri ağırlaştırdı ve Suriye’deki tutarsız çıkarları ilişkiyi ihtimaller içinde bir çarpışma kursuna itti. Esad’a karşı çıkan ve ikincisini onlarla uzlaşmaya çağıran uzun süredir desteklenen Türkiye, Suriye’de kilit bir oyuncu olarak ortaya çıktı ve merkezi bir hükümetin tüm ülke üstünde otoriteyi sürdürdüğü istikrarlı ve birleşik bir Suriye’yi korumak için çaba sarfediyor. Suriye’nin yeni geçici hükümetinin bu ayın başlarında Terörist Grup YPG’nin hakim olduğu SDF ile Suriye hükümeti ve ordusu ile entegre olmak için imzaladığı bir atılım anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. İsrail ise Suriye’nin geçici cumhurbaşkanı Ahmed Al-Sharaa’dan derinden şüpheleniyor, çoğu zaman köklerine “Cihatçı” söylediği şeklinde, Batı Çarpıntıları Yeni Suriye’yi tam olarak kucaklamayan ortak bir çarpık anlatı kullanarak işaret ediyor. Ek olarak Türkiye’nin Şam üstündeki etkisine karşı dikkatli ve Assad altındaki ülke, başbakanı, İran ve Tahran’ın vekilleri için bir sahneye döndükten sonrasında Suriye’nin parçalandığını görmek istiyor şeklinde görünüyor.