Polonya Başbakanı Donald Tusk ile başbakan Donald Tusk ile ikili toplantının arkasından ortak bir basın toplantısında yapmış olduğu açıklamada, “Avrupa Birliği güç ve tesir kaybını önlemek yada hatta tersine çevirmek istiyorsa, bunu sadece Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir.” Dedi.
Erdoğan, “Tam AB üyeliğinin stratejik hedefimiz olmaya devam ettiğini devamlı olarak vurguluyoruz. Maddelerimizle AB ile ortak yarar ve saygıya dayanarak işbirliğini ilerletme arzumuzu sık sık tartışıyoruz.” Dedi.
Her iki liderin de Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için ihtimaller içinde adımları münakaşa fırsatına haiz bulunduğunu ve bununla beraber Suriye ve Filistin de dahil olmak suretiyle Avrupa güvenlik ve bölgesel sorunların geleceği hakkında görüş alışverişinde bulunduğunu belirtti.
Erdoğan, “Ukrayna’nın ateşkes kabul ettiğini pozitif yönde ve mühim olarak görüyoruz. Şimdi Rusya’nın yapıcı bir halde tepki vereceğini umuyoruz.” Dedi.
Türkiye’nin herhangi bir potansiyel sulh görüşmesine ev sahipliği yapma isteğini yineledi: “Son olarak gelişmeler Rusya ve Ukrayna’yı görüşme masasına götürürse, tartışmaları kolaylaştırmaya hazırız.”
NATO üyesi Türkiye, savaşan Karadeniz komşularıyla iyi ilişkiler sürdürmeye çalıştı, Erdoğan kendini iki savaşan ülke içinde kilit bir ve ihtimaller içinde barışçı olarak atıyor.
Ankara, Ukrayna için dronlar sağlamış oldu, sadece Moskova’daki Batılı liderlik yaptırımlarından uzaklaştı. Çatışma gölgesinde bir tahıl anlaşması ve taraflar içinde mahkum değişimleri yapmıştır.
Tusk, Ankara’nın barışı teşvik etmede kilit bir rol oynayacağına dair umudunu dile getirdi.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık bir teklifte bulundum: Türkiye’nin sulh sürecinde mümkün olan en büyük sorumluluğu üstlenerek bölgemizdeki istikrar ve güvenliği sağladığını” söylemiş oldu. Erdoğan’ın gelecek ay Varşova’yı ziyaret edeceğini kaydetti.
Tusk, “Ateşkes ve ondan sonra barışın Polonya, Türkiye ve ABD için bir hedef olduğu anlaşılıyor.
Polonya Başbakanı ek olarak Türkiye ve Polonya’nın Suriye ve bölgede istikrar sağlamak için beraber çalışacağını söylemiş oldu.
Tusk, Türkiye’yi AB’de görme arzusunu, “Hakikaten Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinin artık gerçekçi ve somut bir süreç bulunduğunu umuyoruz. Türkiye’yi devamlı bu mevzuda destekledik ve bunu halletmeye devam edeceğiz.”
Ek olarak, iki ülke arasındaki tecim hacminin 15 milyar dolara ulaşmasını istediklerini ve buna ulaşacaklarına inandığını ve aslına bakarsan 12 milyar doları aştıklarını söylemiş oldu.
Bölgeyi stabilize etmenin Polonya’nın hedefi bulunduğunu söyleyen Tusk, Ukrayna’nın tekrardan inşasının da hedeflerden biri bulunduğunu ve bunun hem Polonya hem de Türk şirketleri için bir fırsat bulunduğunu altını çizdi.
Tusk, yüksek süratli bir tren sisteminin inşası üstünde emek vermeyi planladıklarını ve bu alanda Türkiye’nin deneyimlendiğini de sözlerine ilave ederek büyük projelere katılma şansına haiz olduklarını söylemiş oldu.
Tuskiye’nin deneyiminden yararlanmak istediklerini belirten Tusk, bugün ortaklık ve ilişkiler açısından oldukça kıymetli bigün bulunduğunu söylemiş oldu.
Varşova’dan ayrılmadan ilkin Tusk, NATO ve Avrupa ülkelerinin herhangi bir ateşkesin arkasından Rusya-Ukrayna sınırı süresince istikrarı güvence etmek için etkili bir halde beraber çalışan önemini altını çizdi. “Türkiye’nin görevi bu mevzuda oldukça mühim olabilir.”
Cenk dördüncü yılına girerken Salı günü Ukraynalı ve ABD yetkilileri içinde Suudi Arabistan’daki görüşmeler esnasında Ukrayna’da koşulsuz 30 günlük ateşkes önerisi ortaya çıktı.
Ayrıca Rusya, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin sonlandırılmasının arkasından, ateşkes teklifiyle ilgili olarak ABD’den resmi bildirim beklediğini belirtti.
